Medeniyet Havzamız!

Türkiye Dünyanın En Cömert Ülkesi!

16 Aralık 2014 tarihinde Ankara’da 3. TİKA Danışma Kurulu Toplantısı yapıldı.

tika logo

Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’ un başkanlığında yapılan toplantıya Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İbrahim Çiftçi ve DSİ Daire Başkan Yardımcısı Bünyamin Polat ile birlikte iştirak ettik.

Ankara JW Marriot Otel’de yapılan toplantı TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam’ ın sunuşunun ardından Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’ un detaylı değerlendirmesi ile devam etti.

Numan Beyi medyadan bilirdim haliyle, Ordu’ lu olması daha yakın ilgi nedeni.

İstişare Kurulu’nda yer aldığım ORSİYAD’ da da yakın çalışmaları var. Ama ilk defa bir toplantıda dinleme fırsatım oldu.

Doğrusu etkilendim.

Medeniyet havzası, gönül coğrafyası, kültür coğrafyası, kültür diplomasisi, medeniyet perspektifi, görünmez çelik duvarlar, yumuşak güç, organizasyon kabiliyeti, kilit taşı gibi bazı kavramların içini dolduran, fevkalade vizyoner, harika bir konuşma idi.

Türkiye bütün kurumları ile, bütün unsurları ile çağımızı anlamak zorunda. Bana göre dünya ile entegre olmadan büyüme, gelişme, demokrasiye içselleştirme, daha müreffeh bir toplum olma şansımız yok.

Bu açıdan Avrupa Birliğinin Ülkemiz için hayati öneme sahip olduğunu düşünüyorum.

Ama aynı şekilde “medeniyet havzamızda, gönül ve kültür coğrafyamızda” yer alan ülkeleri, insanları, gönüldaşlarımızı unutmamak şartıyla.

Türkiye’ye ve Türk insanına duyulan sevgiye bizzat şahidim. Politik şartlar değişir, güç merkezleri değişir, her zaman adalet hakim olmaz haliyle.

Ama insanların gönlüne girmek de zor, aslında çıkmak da. Eski dost eski dosttur. Cezayir’ in şehirlerinde, köylerinde, Suriye’ nin dağlarında, Azerbaycan’ın en ücra yerlerinde, Kırgızistan’ ın Tanrı Dağlarında, bizimle ne alakası var dediğimiz Nijer ve Senegal’ in ücra köylerinde, siyasetçilerinde bunu hissetmek mümkün.

Dünyayı gezerken Türklüğümle hep gurur duydum.

2011 yılında Orman Genel Müdürlüğünün görevlerini yeniden yazarken, Türkiye’ nin Türk insanının yeni medeniyet perspektifini mevzuata yansıtmaya çalıştım. Bu çerçevede;

ğ)Genel Müdürlüğün çalışma alanına giren hizmetlere ilişkin olarak, yerel, ulusal ve küreselseviyede görev yapacak enstitüler, müdürlükler, araştırma birimleri, eğitim merkezleri ve sosyal tesisler kurmak ve işletmek,

h) Hizmetleri ile ilgili her türlü araştırma ve geliştirme, envanter, basım, yayım ve tanıtma işleri ile projeleri yapmak veya yaptırmak ve bunların sonuçlarını yurt içinde ve yurt dışında pazarlamak,

ı)Her türlü orman ürünü üreten, işleyen, pazarlayan, ithalat ve ihracatını yapan özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler ile yakın işbirliği içinde çalışmak, yurt içinde ve yurt dışında danışmanlık yapmak, projeler uygulamak, ormanlar ve ormancılıkla ilgili olarak kamuoyunu bilinçlendirici her türlü faaliyette bulunmak,

Gibi maddelerin konulmasında ciddi gayret gösterdim.

TİKA’ nın bundan önceki Danışma Kurullarına da katılmıştım. Gerektiğinde söz alarak şahsi ve kurumsal görüşlerimi ifade etmiştim.

16 Aralık 2014 tarihli toplantıya giderken aşağıdaki hususların gündeme alınması gerektiğini düşündüm.

TİKA’ nın da desteklediği, merkezi Ankara’da bulunan FAO Orta Asya Alt Bölge Ofisi Orta Asya Bölgelerindeki çalışmalarımız için son derece faydalı oluyor. 4 Haziran 2014 tarihinde FAO ile ormancılık alanında yeni bir anlaşma imzalandı. Bu sayede Ortadoğu, Balkanlar ve Afrika’da ve diğer bölgelerde de çalışma imkânımız olacak.

TİKA’ nın buna benzer anlaşmaları UNDP, UNEP gibi diğer BM Kuruluşları ile de yapmasının faydalı olacağını düşünüyorum.

Ormancılık açısından, TİKA’ nın da aktif şekilde çalıştığı Orta Asya, Ortadoğu, Balkanlar ile Türkiye’ nin şartları birbirine benzer durumda. Buralarda özellikle fidanlık kurulması ve entegre havza yönetimi, çölleşme ile mücadele konularında ciddi talepler var.

TİKA’ nın benzeri işlevi gören Almanya İşbirliği Örgütü (GIZ), Fransa Kalkınma Ajansı (AfD), ABD Kalkınma Ajansı (USAID), Japonya Kalkınma Ajansı (JICA) gibi kurumlarla kurumsal işbirliğine gitmesinin faydalı olacağını düşünüyorum.  Diğer taraftan bu kuruluşlar birçok platformda beraber çalışıyorlar. Aynı metodu TİKA da izleyebilir.

TİKA ile Bakanlıklar arasında nasıl çalışılacağına dair Protokoller imzalanmalı, var olanlar yenilenmeli.

Kurumlar tarafından yürütülecek projeler için kurumların bütçesinden TİKA’ ya ve doğrudan proje faaliyetlerine aktarma yapılmasına matuf düzenlemelerin tamamlanması ve kolaylaştırılmasının faydalı olacağını değerlendiriyorum.

2015 yılı Ekim ayında Ankara’da Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi Taraflar Konferansı düzenleniyor. Buraya 100 civarında Bakanın, 7-8000 civarında delegenin katılması bekleniyor. Burada hem TİKA ile hem de diğer paydaşlarla işbirliği yapılmasının faydalı olacağını düşünüyorum.

Toplantı sonunda yapılan değerlendirmede, “sivil toplum kuruluşlarının” desteklenmesi en önemli tespit olarak öne çıktı.

 

İlgili Linkler;

16 Aralık 2014 Tarihli Üçüncü TİKA Danışma Kurulu Toplantısı TİKA Linki:

Haber7’ de yer alan haber

2012 yılında Yapılan Toplantının Linki

Ayrıca GÖNDER’ de özellikle Türk Dünyası ile ilgili hususlara yoğun şekilde değinmeye gayret gösteriyorum. http://www.gonder.org.tr/?p=1284

İsmail Belen

Geleceğe GÖNDERiler

Geleceğin, kişilerin hayalleriyle ve yaptıklarıyla şekilleneceğinin farkındayız. Herhangi bir şeyi daha iyiye götüreceğine inandığınız bir düşünceniz mi var? Herhangi bir konuda yeni bir fikriniz mi var? “Buldum” dediğiniz bir şey mi icat ettiniz? Heyecanınızı yürekten paylaşıyoruz. “Geleceğe GÖNDERi”lerinizi bizimle paylaşın, destek olalım! Lütfen görüş ve önerilerinizi gonder.carfu@gmail.com eposta adresi ile bizimle paylaşın. Köşe Yazıları bölümünde yazı […]