İstediğimiz Gelecek-2015 Sonrası Kalkınma Hedefleri- Yeni Dünya Anayasası

2000 yılında düzenlenen  “Birleşmiş Milletler Binyıl Zirvesi”  neticesinde imzalanan “Milenyum Deklarasyonu[1] nun devamında 2015 yılına kadar ulaşılması hedeflenen “Binyıl Kalkınma Hedefleri” belirlenmiştir.

12322757_766028800168100_4479278312199916778_o

2015 Sonrası “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri” ise 25-27 Eylül 2015 tarihlerinde yapılacak BM Genel Kurulu esnasında kabul edilecektir. BM Genel Sekreterliğinin koordine ettiği çalışmalarla dünya liderlerinin onayına sunulacak hedefler[2] belirlenmiştir. Ülkemiz de Kalkınma Bakanlığı ve BM Daimi temsilciliği kanalı ile bu sürece aktif şekilde katılmıştır.

Bu hedefler hattı zatında “sürdürülebilir kalkınma” konusunda tüm dünyanın mutabık kaldığı “Anayasa” yı ifade etmektedir.

Bu hedefler belirlenirken 2012 yılında Dünya Liderlerinin onayladığı “İstediğimiz Gelecek-the Future we Want[3] isimli belgede yer alan hedefler göz önünde bulundurulmuştur.

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı (Rio+20), 20-22 Haziran 2012 tarihinde Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde 40.000’den fazla kişinin katılımıyla gerçekleşmiştir. Konferans, 1992 yılında aynı şehirde gerçekleştirilmiş olan Yeryüzü Zirvesinin üzerinden geçen 20 yıllık süreçte sürdürülebilir kalkınma doğrultusunda ülkelerin başardıkları ve yetersiz kaldıkları hususları tartışmalarına ve gelecekte insan refahını tehdit edecek sorunlara dair seçenekleri ortaya koymalarına olanak sağlamıştır. Sonuç olarak ülkelerin sürdürülebilir kalkınmaya olan politik bağlılıklarını güçlü bir şekilde yenilemesi ile konferans tamamlanmıştır.

Rio+20’deki tartışmalar neticesinde ülkelerin daha yaşanabilir bir dünyaya ulaşmak için verdikleri karar ve taahhütler, “İstediğimiz Gelecek” adlı konferans sonuç belgesinde derlenerek kabul edilmiştir.

 

İstediğimiz Gelecek Belgesinde Yer Alan Tematik Konular

“İstediğimiz Gelecek” isimli belgede yer alan tematik konular ve bunların bir kısmının detayı aşağıdaki gibidir.

  • Yoksulluğun ortadan kaldırılması
  • Gıda güvenliği, beslenme ve sürdürülebilir tarım
    • Paragraf 111. Toprağı, suyu, bitki ve hayvan genetik kaynaklarını, biyolojik çeşitliliği ve ekosistemleri korurken ve iklim değişikliği ve doğal afetlere karşı direnci artırırken aynı zamanda gıda güvenliğini geliştiren, açlığı ortadan kaldıran ve ekonomik açıdan uygulanabilir olacak şekilde ekinleri, hayvancılığı, ormancılığı, balıkçılığı ve su ürünleri yetiştiriciliğini de kapsayan tarım uygulamalarının daha sürdürülebilir hale getirilmesinin teşvik edilmesi, geliştirilmesi ve desteklenmesi gerektiğini vurguluyoruz.
    • Paragraf 115. Sürdürülebilir gıda üretimi ve gıda güvenliği konusunda ulusal çabaların değerlendirilmesindeki rolü de dâhil olmak üzere Dünya Gıda Güvenliği Komitesi’nin önemli çalışmaları ve kapsayıcı yapısına olan inancımızı yineliyor, aynı zamanda Dünya Gıda Güvenliği Komitesi’nin Arazi Kullanım Hakkı, Balıkçılık ve Ormanların Sorumlu Yönetişimi üzerine Gönüllü Kılavuzunun uygulanmasına gereken önemi vermeleri için ülkeleri teşvik ediyoruz. Sorumlu tarımsal yatırım ilkelerinin yanı sıra Dünya Gıda Güvenliği Komitesi çerçevesinde sorumlu tarımsal yatırım konusunda devam eden tartışmaları önemsiyoruz.
  • Su ve sanitasyon
    • Paragraf 122. Suyun miktar ve kalitesinin sağlanması konusunda ekosistemlerin kilit rolünün farkında olduğumuzu ve ulusal sınırlar dâhilinde bu ekosistemlerin korunması ve sürdürülebilir yönetimini sağlamaya yönelik faaliyetleri desteklediğimizi ifade ediyoruz.
    • Paragraf 123. Seller, kuraklıklar ve su kıtlığı sorunlarının çözümüne yönelik önlemlerin uyarlanmsı, uygun hallerde alışıldık olmayan su kaynaklarının da değerlendirilmesini içerecek şekilde su arz ve talebi arasındaki dengenin sağlanması ve ulusal öncelikler doğrultusunda su ve sanitasyon hizmetlerine mali kaynakların ve yatırımların yönlendirilmesi gerekliliğinin altını çiziyoruz.
  • Enerji
    • Paragraf 128. Enerji verimliliğini geliştirmenin, yenilenebilir enerji ile temiz ve enerji verimli teknolojilerin payının artırılmasının iklim değişikliği ile başa çıkma dâhil sürdürülebilir kalkınma için önemli olduğunu ifade ediyoruz. Kent planlaması, binalar ve ulaşım ile ürün tasarımı, ürün ve hizmetlerin üretiminde enerji verimliliği önlemlerine ihtiyaç olduğunun da farkındayız.
  • Sürdürülebilir turizm
    • Paragraf 130.Çevreyi koruyan, yaban hayatına, bitki örtüsüne, biyolojik çeşitliliğe, ekosistemlere ve kültürel çeşitliliğe saygı duyan, insanla doğal çevreyi bir bütün olarak görerek ve yerel ekonomileri destekleyerek yerel halkın refahını ve geçim kaynaklarını geliştiren sürdürülebilir turizm etkinliklerine ve bu kapsamdaki kapasite geliştirme çabalarına ihtiyaç duyduğumuzu ifade ediyoruz
    • Paragraf 131. Yüksek ekoturizm potansiyeline sahip alanlarda, yoksullar, yerli halklar ve yerel topluluklar için mikro kredi girişimlerini de içerecek şekilde finansmana erişebilirliği kolaylaştırabilen ve küçük ve orta ölçekli girişimleri yaratabilen, ekoturizm ve kültürel turizm de dâhil olmak üzere sürdürülebilir turizme yatırım yapılmasını teşvik ediyoruz.
  • Sürdürülebilir ulaşım
  • Sürdürülebilir kentler ve insan yerleşimleri
  • Sağlık ve nüfus
  • Herkes için tam ve verimli istihdam, insana yaraşır işler ve sosyal korumanın geliştirilmesi
    • Paragraf 147. Yoksulluğun ortadan kaldırılması, tam ve üretken istihdam, herkese insana yaraşır iş, toplumsal bütünleşme ve sosyal korumanın birbirleri arasında ilişkili ve karşılıklı olarak birbirlerini güçlendirici olduğunu biliyoruz ve her düzeyde bunlarla alakalı elverişli ortamların oluşturulmasına gerek duyulduğunu düşünüyoruz.
    • Paragraf 154. Herkes için insana yaraşır iş fırsatlarının ve istihdam yaratmanın; kamu ve özel sektör tarafından bilimsel ve teknolojik yenilikçiliğe yapılacak yatırımlar, doğal kaynak ve ekosistemlerin ıslahı, iyileştirilmesi ve korunması için kamu hizmetleri ile sosyal hizmetler yoluyla sağlanabileceğinin farkındayız. Doğal kaynakların ve ekosistemlerin ıslahı ve yönetiminde yoksul insanlar için iş imkânları yaratma adına hükümetlerin teşebbüslerinden cesaretleniyoruz ve özel sektörü, küçük ve orta ölçekli girişimler ve kooperatiflerle ortaklıklar yoluyla dâhil , başta gençler olmak üzere kadın ve erkekler için, herkese insana yaraşır iş ve istihdam yaratmasını teşvik ediyoruz. Bu bağlamda, yeşil iş imkânları ve gerekli beceriler dâhil olmak üzere herkese insana yaraşır iş ve istihdam oluşturulmasına dair bilgi ve tecrübenin paylaşılmasını ve ilgili verilerin ulusal ekonomi ve istihdam politikaları ile bütünleştirilmesini önemsiyoruz.
  • Okyanuslar ve denizler
  • Gelişmekte olan küçük ada devletleri
  • En az gelişmiş ülkeler
  • Karalarla çevrili gelişmekte olan ülkeler
  • Afrika
  • Bölgesel çabalar
  • Afet riskini azaltma
  • İklim değişikliği
  • Ormanlar
    • Paragraf 193. Ormanların insanlara olan sosyal, ekonomik ve çevresel faydalarının; sürdürülebilir orman yönetiminin konferansın konularına ve amacına olan katkılarının altını çiziyoruz. Sürdürülebilir orman yönetimine ön ayak olan, sektörler arası ve kurumlar arası politikaları destekliyoruz. Ormanların sağladığı geniş çaplı ürün ve hizmetlerin, en çok öne çıkan sürdürülebilir kalkınma sorunlarının pek çoğunun çözümüne yönelik fırsatlar sunduğunu yeniden tasdik ediyoruz. Ormanların sürdürülebilir yönetimi, ağaçlandırma, ıslah ve yenileme çalışmalarının başarılmasına yönelik çabaların artırılmasına çağrıda bulunarak, yasal yollardan üretilmiş orman ürünlerinin ticaretini teşvik etmek de dâhil olmak üzere ormansızlaşma ve orman bozulmasını etkin bir şekilde yavaşlatan, durduran ve tersine çeviren tüm çabaları destekliyoruz. Gelişmekte olan ülkelerdeki ormansızlaşma ve ormanların tahrip edilmesinden kaynaklanan emisyonların ve orman tahribatının azaltılması gibi hâlihazırda uygulanan bu gibi girişimlerin önemine ve gelişmekte olan ülkelerdeki ormanların muhafazasının, ormanların sürdürülebilir yönetiminin ve orman karbon stoklarının geliştirilmesinin rolüne işaret ediyoruz. Tüm orman tipleri için bağlayıcı olmayan araçlar ile uyumlu olarak sürdürülebilir orman yönetimini başarmak üzere orman yönetişim çerçevelerinin ve uygulama araçlarının güçlendirilmesi çabalarının artırılmasına çağrıda bulunuyoruz. Bu amaçla insanların ve toplulukların geçim kaynaklarını geliştirmek üzere; finans, ticaret, çevreye duyarlı teknolojilerin transferi, kapasite oluşturma ve yönetişim alanlarında işbirliği düzenlemelerinin güçlendirilmesi ile ulusal yasalar ve önceliklerle uygun olarak başta karar-alma ve faydaların paylaşılması olmak üzere mülkiyet hakkı güvencesinin teşvik edilmesi yoluyla ormanların sürdürülebilir bir şekilde yönetilebilmeleri için ihtiyaç duyacakları koşulları sağlamayı taahhüt ediyoruz.
  • Biyolojik çeşitlilik
    • Paragraf 197. Biyolojik çeşitliliğin ekolojik, genetik, sosyal, ekonomik, bilimsel, eğitsel, kültürel, rekreasyonel ve estetik değerleri kadar biyolojik çeşitliliğin kendine özgü değerini ve sürdürülebilir kalkınma ile insan refahı için önemli yapıtaşları olan ve temel hizmetleri sunan ekosistemleri muhafaza etmesindeki kritik rolünü yeniden vurguluyoruz. Küresel biyolojik çeşitlilik kaybının ciddiyetini ve ekosistemlerin bozulduğunu kabul ediyor ve bunların küresel kalkınmanın önünde engel oluşturarak şimdiki ve gelecek nesillerin gıda güvenliği ve beslenmesi, su temini ve erişebilirliğini ve kırsal kesimdeki yoksul halkın ve aynı zamanda dünyadaki insanların sağlığını etkilediğinin önemini vurgulamak istiyoruz.
  • Çölleşme, arazi bozulması ve kuraklık
    • Toprak dâhil olmak üzere, iyi arazi yönetiminin özellikle ekonomik büyüme, biyolojik çeşitlilik, sürdürülebilir tarım ve gıda güvenliği, yoksulluğun giderilmesi, kadınların güçlendirilmesi, iklim değişikliğine atıfta bulunulması ve su mevcudiyetinin artırılması gibi konular olmak üzere ekonomik ve sosyal öneminin farkındayız. Çölleşme, arazi bozulması ve kuraklığın küresel sorunlar olduğunu ve özellikle gelişmekte olan ülkeler olmak üzere, tüm ülkelerde sürdürülebilir kalkınma için zorluk oluşturmaya devam ettiğini vurguluyoruz. Ayrıca özellikle Afrika, en az gelişmiş ülkeler ve denize kıyısı olmayan gelişmekte olan ülkeler için oluşturduğu sorunları vurguluyoruz. Bu doğrultuda, Afrika’daki, özellikle de kuzeydoğu Afrika ve Sahel bölgesindeki, periyodik kuraklık ve kıtlığın neden olduğu yıkıcı sonuçlar için derin kaygımızı dile getiriyor ve her seviyede kısa, orta ve uzun vadeli önlemler dâhilinde acil eylem çağrısı yapıyoruz.
    • Arazi bozulmasını tersine çevirmek için acil eyleme ihtiyacı duyulduğunu belirtiyoruz. Bu bakış açısıyla, sürdürülebilir kalkınma kapsamında arazi bozulmasının olmadığı bir dünyaya ulaşmak için çaba göstereceğiz. Bu hedef, kamu ve özel sektörün finansal kaynaklarını harekete geçirmelidir.
    • BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi doğrultusunda, arazi bozulmasını küresel düzeyde izlemek ve kurak, yarı-kurak ve kuru yarı-nemli bölgelerde bozulan arazileri ıslah için ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde eşgüdümlü bir biçimde hareket etme kararımızı yeniden tasdik ediyoruz. Sözleşmenin ve 10 yıllık stratejik plan ve çerçevesinin (2008- 2018); uygun, bilinir ve zamanlı mali kaynakları harekete geçirmek de dâhil olmak üzere desteklenmesi ve güçlendirilmesine kararlıyız. Sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmak ve yoksulluğun giderilmesini sağlayabilmek için; vahaların korunması ve geliştirilmesi, bozulan arazilerin ıslahı, toprak kalitesinin artırılması ve su yönetiminin iyileştirilmesi gibi yollarla çölleşmenin, arazi bozulmasının ve kuraklığın etkilerinin giderilmesinin önemine işaret ediyoruz. Bu doğrultuda, arazi kaynaklarının korunması için ortaklıkların ve girişimlerin önemini takdir ediyor ve destekliyoruz. Ayrıca, sürdürülebilir arazi yönetimi politikaları ve uygulamalarının ekonomik, sosyal ve çevresel faydalarını daha iyi anlamayı ve farkındalığı yükseltmeyi hedefleyen kapasite artırma ve yaygınlaştırma eğitim programları ile bilimsel çalışmaları teşvik ediyoruz.
    • BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesine uygun bir şekilde çölleşme ve kuraklığa yönelik bilimsel çalışmalarının teşvik edilmesi ve çabaların bilimselliğinin artırılmasının yanında; çölleşmenin, arazi bozulmasının ve kuraklığın boyutunu izlemek ve değerlendirmek için bilime dayalı, güvenilir ve sosyal içermeyi destekleyecek yöntem ve göstergelerin geliştirilmesinin ve uygulanmasının önemini vurguluyoruz. Bu doğrultuda, Sözleşme’nin onuncu Taraflar Toplantısında bölgesel dengeleri göz önüne alarak, taraflara bilimsel tavsiyeler sunulması ve belirli seçeneklerin tartışılması için geçici bir çalışma grubunun kurulması kararını dikkate alıyoruz.
    • Küresel, bölgesel ve alt-bölgesel düzeylerde, toz ve kum fırtınaları dâhil olmak üzere çölleşme, arazi bozulması ve kuraklık ile alakalı iklim ve hava bilgileri ve tahminlerinin ve erken uyarı sistemlerinin paylaşımı yoluyla işbirliği yapılması ihtiyacının olduğunu yineliyoruz. Bu doğrultuda, devletleri ve ilgili kurumları konuya ilişkin bilgileri, tahminleri ve erken uyarı sistemlerini paylaşma konusunda işbirliğine davet ediyoruz.
    • Dağlar
    • Dağlık alanlardan elde edilen yararların sürdürülebilir kalkınma için elzem olduğunu kabul ediyoruz. Dağ ekosistemleri, dünya nüfusunun büyük bir bölümüne su kaynağı sağlamada çok önemli bir rol oynar; kırılgan dağ ekosistemleri, iklim değişikliğinin, ormansızlaşma ve orman bozulmalarının, arazi kullanımı değişikliğinin, arazi bozulmalarının ve doğal afetlerin olumsuz etkilerine en açık olan bölgelerdir ve dünyadaki dağ buzulları, çevre ve insan refahını tehdit edecek ölçüde hacmi küçülmekte ve incelmektedir.
    • Dağların, kaynakların sürdürülebilir bir şekilde kullanımını sağlayan yaşam şekilleri geliştirmiş yerli halklar ve yerel toplulukların yaşam alanı olduğunu kabul ediyoruz. Bu toplulukların kenarda kalmaları sebebiyle, bu alanlardaki yoksulluğu, gıda ve besin güvenliğini, sosyal içermeyi ve çevre bozulması konularının ele alınmasına yönelik çalışmaların aralıksız devam edilmesi gerekmekte olduğunu vurguluyoruz. Devletleri, ilgili paydaşların etkin katılımı ve tecrübelerinin paylaşımıyla; dağlık alanların sürdürülebilir kalkınması için mevcut düzenlemelerin, sözleşmelerin ve mükemmeliyet merkezlerinin güçlendirilmesi ile yeni düzenlemeler ve anlaşmaların usulüne uygun olarak belirlenmesiyle, müşterek eylemlerini geliştirmeye davet ediyoruz.
    • Dağ ekosistemlerinin ve sahip oldukları biyolojik çeşitliliğin korunmasına yönelik çabaların artırılması çağrısında bulunuyoruz. Devletleri; dağlara odaklanan politikalarını başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzeredağlık alanlarda yoksulluğun azaltılması konusundaki plan ve programları da içerecek şekilde ulusal sürdürülebilir kalkınma stratejileri ile bütünleştirerek uzun vadeli bir vizyon ve bütüncül yaklaşımlar oluşturmaya teşvik ediyoruz. Bu bağlamda, gelişmekte olan ülkelerde dağlık alanların sürdürülebilir kalkınması için uluslararası destek çağrısında bulunuyoruz.
  • Kimyasallar ve atıklar
  • Sürdürülebilir üretim ve tüketim
  • Madencilik
    • Minerallerin ve metallerin, dünya ekonomisine ve modern toplumlara büyük katkılar sağladığını kabul ediyoruz
  • Eğitim
  • Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadının güçlendirilmesi

 

Bir yılı aşkın süren bir müzakere sürecinin sonucu olan bu belge, sürdürülebilir kalkınma konusundaki politik kararlılığı ortaya koymanın yanında, Binyıl Kalkınma Hedefleri’ nin tamamlanacağı 2015 yılı sonrası için Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile sürdürülebilir kalkınma konusunda üst düzeyli bir politik panelinin oluşturulması konularında kararları da içermektedir.  Oluşturulan bu Panel 2015 yılı Eylül ayında kabul edilmesi beklenen “2015 Sonrası Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri” ni hazırlamıştır.

 

“İstediğimiz Gelecek” isimli Belge, aynı zamanda yeşil büyüme gibi sürdürülebilir kalkınmaya hizmet edecek araçların devreye alınması, uluslararası düzeyde sürdürülebilir kalkınmanın kurumsal yapısının güçlendirilmesi ile istihdam, enerji, kentler, gıda, çevre, orman, su, toprak, denizler ve afetler konularında yol gösterici ilkeleri ve uygulama çerçevesini de belirlemektedir. Neticede; “İstediğimiz Gelecek” uluslararası düzeyde kabul görmüş kalkınma için “yol haritası” niteliğinde bir belgedir. 

 

Türkiye olarak, “İstediğimiz Gelecek” sonuç belgesinin bir yıldan fazla süren uluslararası müzakere süreçlerine ve nihayetinde Rio+20 Konferansına, ardından BM öncülüğünde yürütülen “2015 Sonrası Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri “ nin belirlenmesi sürecine ülkemizin şartlarını ortaya koyarak ve tecrübesini paylaşarak katkı ve katılım sağlanmıştır.

 

The Future we Want’ ın devamı olarak “2015 Sonrası Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri” çerçevesinde BM tarafından 17 Hedef ve bunların alt hedefleri belirlenmiştir.

2015 Sonrası Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri

Bu 17 adet hedef şunlardır[4]:

  • Hedef 1. Her tür yoksulluğu, nerede olursa olsun sona erdirmek
  • Hedef 2. Açlığı bitirmek, gıda güvenliğini sağlamak, beslenme imkânlarını geliştirmek ve sürdürülebilir tarımı desteklemek
  • Hedef 3. İnsanların sağlıklı bir yasam sürmelerini ve herkesin her yasta refahını sağlamak
  • Hedef 4. Herkesi kapsayan ve herkese eşit derecede kaliteli eğitim sağlamak ve herkese yasam boyu eğitim imkânı tanımak
  • Hedef 5. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve kadınların ve kız çocuklarının toplumsal konumlarını güçlendirmek
  • Hedef 6. Herkes için suya ve sağlıklamaya erişimi ve suyun ve sanitasyonun sürdürülebilir yönetimini garanti altına almak
  • Hedef 7. Herkes için erişilebilir, güvenilir, sürdürülebilir ve modern enerji sağlamak
  • Hedef 8. Sürdürülebilir ve kapsayıcı ekonomik kalkınmayı sağlamak, tam ve üretici istihdamı ve insan onuruna yakışır isleri sağlamak
  • Hedef 9. Dayanıklı altyapı inşa etmek, sürdürülebilir ve kapsayıcı sanayileşmeyi ve yeni buluşları teşvik etmek
  • Hedef 10. Ülkelerin içinde ve aralarındaki eşitsizlikleri azaltmak
  • Hedef 11. Kentleri ve insan yerleşim yerlerini herkesi kucaklayan, güvenli, güçlü ve sürdürülebilir kılmak
  • Hedef 12. Sürdürülebilir tüketimi ve üretimi sağlamak
  • Hedef 13. İklim değişikliği ve etkileri ile mücadele için acil olarak adım atmak
  • Hedef 14. Okyanusları, denizleri ve deniz kaynaklarını sürdürülebilir kalkınma için korumak ve sürdürülebilir şekilde kullanmak
  • Hedef 15. Karasal ekosistemleri korumak, restore etmek ve sürdürülebilir kullanımını sağlamak, ormanların sürdürülebilir kullanımını sağlamak, çölleşme ile mücadele etmek, toprakların verimlilik kaybını durdurmak ve geriye çevirmek ve biyoçesitlik kaybını durdurmak
  • Hedef 16. Sürdürülebilir kalkınma için barışçıl ve herkesi kucaklayan toplumları teşvik etmek, herkesin adalete erişimini sağlamak, her seviyede etkin, hesap verebilir ve kucaklayıcı kurumlar inşa etmek
  • Hedef 17. Sürdürülebilir kalkınma için küresel ortaklığın uygulama araçlarını güçlendirmek ve küresel ortaklığı yeniden canlandırmak

 

15 Nolu Hedefin Alt Hedefleri

Görüldüğü üzere belirlenen bu 17 Hedeften birçoğu ormanlarla ilgilidir. Ancak 15 Numaralı Hedef “ormanlar, çölleşme ile mücadele, arazi yönetimi ve biyolojik çeşitlilik” konularına ayrılmıştır.

Bu maddenin alt bölümleri olarak 12 adet alt hedef belirlenmiştir.

Bunlar:

  1. 1- 2030 yılına kadar, uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan mesuliyetler çerçevesinde,  özellikle ormanlar, sulak alanlar, dağlar ve kurak alanlar olmak üzere, karasal ve karalar içinde kalan tatlı su ekosistemlerinin ve servislerinin korunmalarını, restore edilmelerini ve sürdürülebilir şekilde kullanılmalarını sağlamak.
  2. 2- Bütün orman tiplerinde sürdürülebilir yönetim uygulamalarının desteklenmesi, ormansızlaşmanın durdurulması, 2020 yılına kadar bozulmuş ormanların en azından %15’ inin rehabilite edilmesi ve ağaçlandırma ve yeniden ormanlaştırmaların küresel seviyede arttırılması,
  3. 3- 2030 yılına kadar, çölleşme ile mücadele edilmesi, çölleşme, kuraklık ve sellerden etkilenmiş olan araziler dâhil olmak üzere, bozulmuş arazi ve toprağın rehabilite edilmesi ve “arazi bozulumunun dengelendiği” bir dünya için gayret gösterilmesi,
  4. 4-2030 yılına kadar, sürdürülebilir kalkınma açısından hayati öneme sahip faydalarının arttırılması amacıyla, biyolojik çeşitlilikleri de dâhil olmak üzere dağ ekosistemlerinin korunmalarının sağlanması,
  5. 5- Doğal habitatların bozulması ve parçalanmasını azaltmak amacı ile acil ve etkili eylemler alınması, biyolojik çeşitlilik kaybının durdurulması, 2020 yılına kadar, tehdit altındaki türlerin korunması ve yol olmalarının önlenmesi,
  6. 6- Genetik kaynakların kullanımından kaynaklanan faydaların adil ve eşit şekilde paylaşılmasının sağlanması ve genetik kaynaklarına uygun şekilde erişimin desteklenmesi,
  7. 7- kaçak avcılığın ve korunan flora ve fauna türlerinin ticaretine son vermek için acil eylem yapmak, yasadışı yaban hayatı ürünlerinin arz ve talebine dikkat çekmek
  8. 8- 2020’ye kadar istilacı yabancı türlerin yayılmasını önlemek, kara ve su ekosistemlerine verdiklerin zararın önemli ölçüde azaltılması ve bu türlerden önemli olanların kontrolü ve yok edilmesini sağlayacak önlemleri almak
  9. 9- 2020’ye kadar ekosistem ve biyoçeşitlilik değerlerinin ulusal ve yerel planlamaya, kalkınma süreçlerine, yoksulluğu azaltma stratejilerine ve bütçeye entegrasyonunu sağlamak
  10. a- biyolojik çeşitliliği ve ekosistemleri korumak ve sürdürülebilir kullanmak için finansal kaynakları tüm imkânları seferber ederek harekete geçirmek ve önemli ölçüde artırmak
  11. b- sürdürülebilir orman yönetiminin finansmanı için her düzeyde her olanaktan yaralanarak kaynakları harekete geçirmek, gelişmekte olan ülkelere sürdürülebilir orman yönetimine geçmek, koruma ve ağaçlandırmayı sağlamak için yeterli teşvikler/olanaklar sağlamak
  12. c- yerel toplulukların sürdürülebilir geçim olanaklarını artırarak kaçak avcılıkla ve korunan türlerin yasadışı ticaretiyle mücadele gayretlerine küresel desteği güçlendirmek

 

Global Orman Hedefleri

17 Aralık 2007 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından “Yasal Bağlayıcılığı Olmayan Ormancılık Sözleşmesi kabul edilmiştir. Bu hedeflerin Anayasa için iyi bir örnek olabileceği değerlendirilmektedir. Bunlar;

  • Orman tahribatının önlenmesi, alanlarının artırılması,
  • Ormanlardan elde edilen ekonomik, sosyal ve çevresel faydaların artırılması, ormana bağlı insanların yaşam şartlarının iyileştirilmesi,
  • Sürdürülebilir şekilde yönetilen orman alanlarının  ve orman ürünlerinin artırılması,
  • Ormancılık konusunda kullanılan resmi kalkınma yardımlarının artırılması,

 

Avrupa Orman Hedefleri-2020 Vizyonu

2011 yılında Norveç’ in başkenti Oslo’da yapılan Avrupa Orman Bakanları Konferansında, ülkemizin de imzacı ülke sıfatıyla içinde yer aldığı 46 ülke tarafından “Avrupa Ormanları 2020 Vizyonu” belirlenmiştir.

Bu vizyon belgesinde;

  • Bütün Avrupa ormanlarının canlı, üretken ve çok fonksiyonlu olduğu bir gelecek,
  • Ormanların sürdürülebilir kalkınmayı, sağlıklı çevreyi ve ekonomik gelişmeyi desteklediği bir Avrupa ve dünya,
  • Yeşil ekonomiye, geçim şartlarına, iklim değişikliğine uyuma, biyolojik çeşitliliğin korunmasına, su kalitesinin korunmasına ve çölleşme ile mücadeleye,
  • Topluma olan katkılarına vurgu yapılmıştır.

Ayrıca 1990 yılından bu tarafa düzenlene Avrupa Orman Bakanları Konferansı kapsamında 19 Bakanlar Kararı alınmıştır. Bunlardan bir kısmı aşağıdaki konulardadır.

  • Sürdürülebilir orman yönetimi,
  • Odun kullanımın artırılması,
  • Uluslar arası işbirliği,
  • Yasal bağlayıcı ormancılık anlaşması,
  • Orman, odun ve enerji
  • Orman ve su
  • Orman biyolojik çeşitliliği
  • Sürdürülebilir orman yönetiminin (SOY) ekonomik yönü
  • SOY’ un  sosyal ve ekonomik yönü
  • İklim değişikliği ve SOY
  • Orman genetik kaynaklarının korunması

[1] http://www.un.org/en/ga/search/view_doc.asp?symbol=A/RES/55/2

[2] https://sustainabledevelopment.un.org/focussdgs.html

[3] http://www.tr.undp.org/content/dam/turkey/docs/Publications/EnvSust/3.The%20FutureWeWant.pdf

[4] http://www.unicankara.org.tr/fb/action2015SGReport.pdf

İsmail Belen- 31 Mayıs 2015

8 Responses to İstediğimiz Gelecek-2015 Sonrası Kalkınma Hedefleri- Yeni Dünya Anayasası

Geleceğe GÖNDERiler

Geleceğin, kişilerin hayalleriyle ve yaptıklarıyla şekilleneceğinin farkındayız. Herhangi bir şeyi daha iyiye götüreceğine inandığınız bir düşünceniz mi var? Herhangi bir konuda yeni bir fikriniz mi var? “Buldum” dediğiniz bir şey mi icat ettiniz? Heyecanınızı yürekten paylaşıyoruz. “Geleceğe GÖNDERi”lerinizi bizimle paylaşın, destek olalım! Lütfen görüş ve önerilerinizi gonder.carfu@gmail.com eposta adresi ile bizimle paylaşın. Köşe Yazıları bölümünde yazı […]