İklim Değişikliğinde Yeni Bir Dönemeç: Paris Anlaşması

İklim Değişikliği Üzerine: Paris Anlaşması
Ülkeler İklim Değişikliği İle Mücadele İçin Yol Haritasını Belirledi  

3K1A1355-tn21. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP 21), 195 ülkeden yaklaşık 40.000 delegenin katılımıyla 30 Kasım – 11 Aralık tarihleri arasında Paris’te gerçekleşti. Taraflar iki hafta boyunca küresel sıcaklık artışını bu yüzyılda 2°C’nin altında tutmak, hatta 1,5°C ile sınırlama çabalarına yön vermek amacıyla adil, şeffaf ve etkin bir iklim anlaşması için büyük çaba gösterdi. 2020 yılından sonra Kyoto Protokolünün yerini alacak olan Paris Anlaşması tüm Tarafların desteğiyle 12 Aralık 2015 tarihinde kabul edildi. Anlaşma 22 Nisan 2016 tarihinde New York’ta gerçekleştirilecek Dünya Günü etkinliğinde imzaya açılarak bir yıl süresince açık kalacak. Anlaşmanın yürürlüğe girebilmesi için küresel salımların en az %55’inden sorumlu olan en az 55 ülkenin anlaşmayı imzalaması gerekiyor.

İklim değişikliği ile mücadelenin yanı sıra düşük karbonlu, dirençli ve sürdürülebilir geleceğe yönelik yatırım ve eylemlerin önünü açan tarihi anlaşma belki de ilk kez gelecek sorumluluklar bağlamında tüm ulusları ortak bir amaçta buluşturdu.

Yeni iklim rejimi için dönüm noktası niteliği taşıyan Paris Anlaşmasındaki temel noktalar;

  • Küresel ortalama sıcaklık artış limitinin 1,5°C ile 2°C arasında sınırlandırılması,
  • İklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltan çevreci ve sürdürülebilir ekonomilerin desteklenmesi,
  • Temiz ve karbon dirençli ekonomi için finansal destek mekanizmasını güçlendirme amacıyla gelişmiş ülkeler tarafından gelişmekte olan ülkelere iklim değişikliği ile mücadele kapsamında 2020 yılı itibariyle her yıl için 100 milyar dolar yardım yapılması,
  • Azaltım hedeflerinin şeffaf ve ölçülebilir bir şekilde izlenmesi kapsamında, ülkelerin beyan ettikleri ulusal belirlenmiş katkılarının (NDC)beş yılda bir gözden geçirilmesi,

olarak özetlenebilir.

Öne Çıkan Başlıklar

3K1A4145-tnCOP 21 hükümetlerin çabalarının yanı sıra özel sektör ve sivil toplum örgütlerinin iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yönelik olağanüstü çabaların ortaya konması açısından ilgi çekiciydi. ”İklim değişikliğinin ticaretten bağımsız düşünülemeyeceği” yaklaşımıyla azatlım politikaları paralelinde ticaret kurallarında yeni bir döneme girilmesinin çok uzak bir gelecekte olmayacağının sinyalleri veriliyor.

Arazi yönetimiyle ilgili olarak, arazi bozulumunun dengelenmesine ilişkin taahhüt ve hedeflerin daha net bir şekilde ortaya konması, özel sektörün bu konudaki çabasının çok daha fazla olması gerektiği, UNDDC COP 12 çıktılarından biri olan Ankara Deklarasyonunun bu dönem için önemli bir rol oynayacağı görüşü paylaşılıyor.

Küresel salımların iki ana kaynağı olan Çin ve Amerika’nın iklim değişikliği ile mücadele kapsamında ortak çalışmalar yürütmeleri, salımlarının azaltılması kadar ticari ilişkilerin geliştirilmesi, teknoloji transferi gibi konularda da etkili olmasına neden oluyor. Bu durum, şimdiye kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde de iki ülkenin iklim değişikliği gündeminin belirlenmesi üzerine olan etkilerinin devam edeceğine işaret ediyor.

Yine bu ve bundan sonraki dönemde salım ticaret sistemi ve karbon fiyatlandırması konusu ülkelerin azatlım hedeflerinin, dolayısıyla 2°C hedefinin yakalanabilmesi için olmazsa olmaz yol ve yöntemler olarak görülüyor. Salım ticaret sistemlerinde yerel pazarların desteklenmesi, ülkelerin bu konuda cesaretlendirilmesi konuları önemini koruyor.

Yerel yönetimlerin iklim dostu insiyatifleri destekleyerek, şehirciliğin iklim değişikliği ile mücadeledeki rolünün etkili olacağı dikkat çekiyor.

Türkiye Açısından Paris Çıktıları

Konferans, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile en üst seviyede sahiplenildi. Türkiye, iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik olarak belirlediği 2030 yılı yol haritasını 30 Eylül 2015 tarihinde Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sekretaryasına sunmuştu. Sekretaryaya iletilen hedef, referans senaryoya göre 2030 yılı itibariyle %21’lik bir azaltım sağlayarak 246 MtCO2 salımı engellemeyi içeriyordu. Türkiye müzakerelerde, finansman seçeneklerinden etkin bir şekilde yararlanması ve ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ilkesinin korunması konularında ilerlese de her iki konu da olumlu bir sonuç alınamadı. Türkiye’nin Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesinden (BMİDÇS) gelen ve gelişmiş ülke olarak değerlendirildiği “Ekler” sistemine atıf yapılmaması, G20 ve OECD üyeliği gibi nedenler gelişmiş ülke olarak değerlendirilmesine sebep olmaktadır. Bu durum Türkiye’nin gelişmekte olan diğer ülkeler gibi iklim finansmanından yaralanmasının önündeki en büyük engel olarak tanımlanabilir.

3K1A5742Anlaşmanın yayınlanmasının ardından İklim Değişikliği Başmüzakerecimiz Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, anlaşma metnin bu haliyle meclisimizde kabul görmeyeceğini ve Türkiye’nin özel şartlarının yer alacağına yönelik verilen sözün tutulması gerektiğini belirtti. Yaşanan bu gelişmelerle birlikte Türkiye’nin anlaşmayı imzalamaması senaryosu göz önüne alınırsa uluslar arası baskının artması kaçınılmaz olacaktır.

 

Sonuçlar

Paris Anlaşması iklim değişikliğinden etkilenen herkes, tüm insanlık için, “sürdürülebilir gelecek ve düşük karbon ekonomisi”   söylemlerinin eyleme dönüşeceğine dair güçlü sinyaller verdi. Düşük karbon ekonomisine geçişte kullanılacak ekonomik araçlar, iklim dostu yeni teknolojiler, ülkeler, sektörler, kurumlar arası ortaklıklar, ülkelerin kalkınma hedeflerinde güncellemelerin çok konuşulacağı, önem kazanacağı yeni bir döneme giriyoruz. Ayrıca ülkeler, yerel yönetimler, özel sektör birlikleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından geliştirilen insiyatiflerin dönüşümü gerçekleştirmek için belirleyici bir rol üstlenecekleri söylenebilir.3K1A3795-tn

Bundan sonraki dönem için şunu söyleyebiliriz ki, tüm ülkeler Paris’ten evlerine ceplerinde bir notla döndüler. “Kalkınmayı, refahı, ekonomik ve siyasi başarıyı sağlamak için iklim değişikliği ile mücadele kaçınılmaz olacak”.

Paris Konferansı sonrası aldığımız kısa notlar böyle. İklim değişikliği konusunda hazırlayacağımız detaylı bir dosyayı önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşmayı umuyoruz.

Bu konu hakkında http://www.iisd.ca/climate/cop21/ adresinden daha fazla bilgi almak mümkün.

Geleceğe GÖNDERiler

Geleceğin, kişilerin hayalleriyle ve yaptıklarıyla şekilleneceğinin farkındayız. Herhangi bir şeyi daha iyiye götüreceğine inandığınız bir düşünceniz mi var? Herhangi bir konuda yeni bir fikriniz mi var? “Buldum” dediğiniz bir şey mi icat ettiniz? Heyecanınızı yürekten paylaşıyoruz. “Geleceğe GÖNDERi”lerinizi bizimle paylaşın, destek olalım! Lütfen görüş ve önerilerinizi gonder.carfu@gmail.com eposta adresi ile bizimle paylaşın. Köşe Yazıları bölümünde yazı […]