Ordu için neler yapabilirim?


1.     Hemşeri Diplomasisi

Her insan vatanını sever, toprağını sever, ilini, köyünü, doğduğu yerleri sever. Bu insan olmanın en doğal sonucudur.

İnsan doğduğu yeri, doğduğu yer de insanı etkiler. Gönül coğrafyamızın temelinde doğduğumuz topraklar vardır, bu daha sonra gelişir, büyür ve aynı duyguları paylaştığımız, aynı idealleri taşıdığımız yerlere ulaşır.

İnsan bir zaman “buralar bana ne verdi ki” derken, bir süre sonra “ben buralara ne verdim, ne yapabilirim” noktasına gelir.

O yüzden Ordu Kültür Sanat Derneği ORSAD adına Sayın Nuri Özmen’ den “Ordu için ne yapabiliriz gündemli” bir toplantı daveti alınca memnuniyetle katılmak istedim.

4 Ekim 2016 Salı günü Başbakan Yardımcısı Sayın Prof. Dr. Numan Kurtulmuş Beyin başkanlığında yapılacak toplantı için öncelikle emeği geçenlere teşekkür ediyor, toplantının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu vesile ile konuya destek olduklarını yakinen bildiğim Milletvekillerimiz Oktay Çanak, Metin Gündoğdu ve Ergun Taşçı’ya teşekkür ediyorum.

Neler yapabilirim? Neler yapılabilir? Nasıl katkı veririm?

Öncelikle her şeyin başı insan.

Bu bakımdan öncelikli olarak insan kaynağımıza yatırım yapmalı, var olan kaynağımızı pekiştirmeli ve güçlendirmeliyiz.

Başbakan Yardımcımız Sayın Kurtulmuş “kamu diplomasisi ile ilgili işlerin yürütülmesi” nde Hükümet adına yetkili ve sorumlu.

Buna benzer bir kuruluş “hemşeri işleri, hemşeri diplomasisi” için kurulmalı. Ülkemizde hemşeri derneklerinin ne kadar çok ve etkin olduğu herkesin malumudur.

Ama bunları düzenleyen, koordine den, yardımcı olan, projelerine özellikle destek olan bir kamu idaresi yok.

Bu çerçevede, mesela en kısa yol olarak İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı https://www.dernekler.gov.tr/ bünyesinde “Hemşeri Dernekleri” Şubesi kurulmalı, bu Şube bu derneklerin faaliyetlerine, kurumsal yapılarına, proje hazırlıklarına destek olmalı, çalışmalar koordine edilmeli ve kontrol altına alınmalıdır.

İllerde Valilik/Kaymakamlık/Belediye/Köy Muhtarlıkları ile hemşeri dernekleri arasındaki irtibata belirli kriterler çerçevesinde Kamu kurumları tarafından destek olunması gündeme alınabilir.

Kamu kurumları içinde ve arasında kurulacak hemşeri platformlarına veya derneklerine destek olunması, izin verilmesi birçok işi kolaylaştıracaktır. Mesela “Orman ve Su İşleri Bakanlığında Çalışan Ordulular Grubu” nun https://www.facebook.com/groups/254611801354433/?fref=ts 138 üyesi bulunmaktadır. Facebook üzerinden takip edilen süreçte üyeler 15-20 kişilik katılımlarla bir araya gelmekte ve birbirinden haberdar, bilmekte ve tanımaktadır olmaktadır.

Bilmek ise bir çok şeyin başıdır.

2.    Ordu Büyükşehir Belediyesi ve Ordu Valiliği İle Koordinasyon

Ordu’ nun Büyükşehir olması bir çok merkezi planlama ve yatırımın Ordu Büyükşehir Belediyesi uhdesine geçmesine neden olmuştur.

Bu çerçevede Büyükşehir Belediyesi ekibi ile birlikte Ordu Valiliği Planlama ve Koordinasyon Müdürlüğü ve İl Sosyal Etüt ve Proje Müdürlüğü ve Yatım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı http://www.ordu.gov.tr/valilik-birimleri düzenli olarak Ankara’daki bürokratlar ve hemşeri dernekleri  ile bir araya gelmeli ve planlı ziyaretler yapmalıdır.

Doğu Karadeniz Bölgesi Kalkınma İdaresi Başkanlığı-DOKAP da http://www.dokap.gov.tr/ bu sürece dâhil olmalıdır.

3.    Entegre Havza Projeleri

Ordu ili coğrafi durumlarına göre değişik havza ve alt havzalara ayrılabilir. Bu konuda gerek Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının, gerekse Orman ve Su İşleri Bakanlığının çalışmaları, projeleri bulunmaktadır.

Orman Kanununun 58. Maddesi “Orman rejimine dahil veya yeniden orman tesis edilecek yerlerde havza bazında yapılacak ağaçlandırma, erozyon ve sel kontrolü, çığ ve heyelanların önlenmesi, ekosistemlerin korunup geliştirilmesi ve havzada yaşayan insanların hayat şartlarının iyileştirilmesi faaliyetleri, Çevre ve Orman Bakanlığının koordinatörlüğünde ilgili kuruluşlarla birlikte hazırlanan entegre projeler halinde uygulanır” hükmünü içermektedir.

Mesela kendi bölgem olan Bolaman havzası (Fatsa, Çatalpınar, Çamaş, Aybastı, Kabataş, Gölköy) bir bütün olarak ele alınıp planlanabilir. Bu çeşit projelere Dünya Bankası, Avrupa Birliği, IFAD, GEF gibi kurumlardan kaynak da sağlanabilir. Aynı şekilde Korgan, Kumru ve diğer nehir havzaları esas alınarak proje yapılabilir.

4.    Fındık

Ordu ve fındık ayrılmaz iki unsurdur. Pazarlama ve değerlendirme problemlerinin yanında fındıkta çok ciddi bir üretim problemi vardır. Mesela Ordu ili Kabataş İlçesi Belen Mahallesindeki bahçelerimizde önceki yıllarda 6-7 ton fındık hasat edilmekte iken son yıllarda bu rakam en fazla 2-3 tona inmiştir.

Diğer taraftan işçilik maliyeti son derece artmıştır.

Ürün azlığında fındık ocaklarının yaşlanması, yenilenememesi ve yanlış gübreleme önemli rol oynamaktadır. Bahçelere yeterince bakım yapılamamaktadır.

Diğer taraftan fındık yönetiminde büyük bir dağınıklık söz konusudur. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yanında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, , Orman ve Su İşleri Bakanlığı,  Fiskobirlik önemli oyunculardır.

PANKOBİRLİK, ÇAYKUR  gibi kimi çiftçi kurumlarının yaşadığı gelişmeyi maalesef Fiskobirlik yakalayamamıştır.

Önerilerim:

  • Fındık üretimi ve kalitesinin eğitimi için çiftçi eğitim seferberliği başlatılmalıdır. Birçok kurum bunu yaptığını ifade etse de mesela benim anne-babama bu konuda kimse gelmemiştir.  Birbirinden tamamen farklı topraklar için aynı gübreler kullanılmaktadır. Fındık toplamaya erken başlanması ciddi bir kayba neden olmaktadır.
  • Fındığın ülke için taşıdığı önem herkesin malumudur.
  • İşçilik maliyeti dikkate alınarak mekanizasyon imkanları aranmalıdır.
  • Yaşlanan ocakların yenilenmesi ve çıkan odunun değerlendirilmesi için çiftçiye destek olunmalıdır. Fındık kök ve dalları palet yapımında ve enerji üretiminde kullanılabilir.
  • Köylerde genç nüfus kalmamıştır.
  • “Doğrudan tarımsal destek “ yanında, “köyde oturanların doğrudan desteklenmesi” gündeme alınabilir.
  • Fiskobirlik desteklenmeli, PANKOBİRLİK haline getirilmelidir.

5.    Fidancılığın Desteklenmesi

Kamuoyunca pek bilinmese de Ordu ilinde zamanında ormancıların başlattığı çok ciddi bir fidancılık potansiyeli ve hattı zatında problemi bulunmaktadır.

Başta Ordu’ nun Altınordu İlçesine bağlı “Işıklı-Karaoluk-Yeşilköy-Günören ve Kısacık Köyleri olmak üzere Ünye, Perşembe ve Aybastı ilçelerinde orman ağacı fidanları üretiliyor.

İlgililerin ifadesine göre tüm Ordu’da yaklaşık 5000 kişi fidancılıkla uğraşıyor. Bu büyük bir potansiyel.

Bu konuda detay bilgiye:

29 Mart 2015 tarih ve “Yeşil Ordu’nun Mavi Ladinleri” başlıklı yazıdan ulaşmak mümkün. http://www.gonder.org.tr/?p=1671

6.    Arıcılığın Desteklenmesi/Ağaçlandırmaların Durdurulması

Arıcılık Ordu için çok önemli bir gelir kaynağı. Ayrıca son derece organize bir grup.  2002 yılında kurulan Ordu İli Arı Yetiştiricileri Birliğinin kayıtlı ve aktif  4350 üyesi bulunmaktadır. Türkiye’de üretilen tüm balın %25’ i bu birlik üyeleri tarafından üretilmektedir. http://www.oray-bir.com/

Ülkemizdeki gezgin arıcılığın büyük bölümü Ordu’ lu arıcılarca yapılmaktadır. Diğer etkilerinin yanında şehrin tanıtımı için de son derece önemli bir imkandır.

Ormanlar ve arıcılık arasında çok yakın bir ilişki var. Bal üretimin büyük bir kısmı ormanlardan veya orman sayılan alanlardan yapılıyor.  2008 yılından bu tarafa arıcılık konusunda çalışıyorum. Katkı verdiğim çalışmaları 26 Ekim 2014 tarih ve “bal üretim ormanları nereden çıktı” başlıklı yazımda paylaşmıştım. http://www.gonder.org.tr/?p=1193

Orman ve Su İşleri Bakanımız Prof. Dr. Veysel Eroğlu ve rahmetli Bahri Yılmaz’ ın liderliğinde arıcıların ormanla ilgili bir çok problemi çözüldü. Arka planda gerçekten benim ve birkaç arkadaşımın gayretli çalışmaları vardı.

Gelinen noktada en önemli problem, fındıkta olduğu gibi, markalaşma ve satış problemi. Ordu balının bilinen bir markası yok ve maalesef kamuoyundaki algısı da yeterli değil. Ayrıca kovan başına verimlilik de yeterli değildir. FAO raporlarına göre dünyada kovan başına ortalama 43 kg. bal üretilirken Türkiye’de bu rakam 15 kg dır. http://www.ordutb.org.tr/pdf/aricilik_son(_2013)(1).pdf  Ordu’ nun ortalaması ise 25 kg. civarındadır.

Bu konudaki önerim:

  • Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ordu Valiliği ve Ordu Büyükşehir Belediyesi elbirliği ile bir eylem planı hazırlanması, arıcılık belgesi olan tüm üyelerin farklı konularda (pazarlama, iş geliştirme, kooperatif, turizm vb.) eğitime alınması,
  • Gerekli sertifikasyon ve kontrol mekanizmaları kurularak Ordu balının saygın bir marka haline getirilmesi, ANZER balına benzer bir saygınlık kazandırılması

Arıcılar için önemli bir problem Orman ve Su İşleri Bakanlığınca yapılan ağaçlandırmalardır. Son yıllarda gelişmeler olmasına rağmen, ağaçlandırma çalışmaları esnasında arıcılık için önemli olan orman gülü başta olmak üzere yerel türler kesilmekte, köklenmekte, yerlerine de genel olarak ibreli (çam, ladin vb.) türler dikilmektedir.

7.    Kardeş Şehirler/Gurbetçi Veri Tabanı/Göç edenler

TUİK verilerine göre Ordu dışında yaşayan Ordu’ lular kendi ilinde kanlardan daha fazla durumdadır. http://www.mynet.com/haber/guncel/ordu-disinda-yasayan-ordulu-sayisi-orduda-yasayan-ordulu-sayisina-fark-atti-1593854-1

Yaklaşık 800.000 Ordu’ lu başka şehirlerde ve ülkelerde hayatlarını devam ettiriyorlar.

Başta Almanya ve Fransa olmak üzere birçok ülkede oldukça fazla sayıda Ordu’ lu bulunmaktadır.  Japonya’da yaşayan Türklerin büyük bölümü Ordu’ ludur. Ertuğrul firkateyninde de Ordulular bulunmakta idi. http://adnanyildiz.blogcu.com/japonya-daki-ordulular/10122526

Bu durumda; Ordu Valiliği ve Büyükşehir Belediye Başkanlığının öncülüğünde Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının desteği ile tüm dünyada yaşayan Orduluları tespit etmeyi hedefleyen bir proje hayata geçirilebilir.

Diğer taraftan siyasi ve sosyal boyutu dikkate alınarak Ordu’dan başka ülkelere, mesela Arjantin’e, Yunanistan’a göç etmiş olan Ermeni ve Rumlarla ilgili bir çalışma yapılabilir.

8.    Turizm

Türkiye’de turizm dendiğinde daha çok Akdeniz sahilleri anlaşılsa da Karadeniz bölgesinin, bu manada Ordu’ nun büyük bir potansiyeli bulunmaktadır. Bu noktada Ordu Valiliği ve Büyükşehir Belediyesinin çalışmaları gerçekten takdire şayandır.

Ancak gerekli alt yapı kurulmadan ve paydaşlar eğitilmeden fazla sayıda turist gelmesi ekolojik yapıyı, doğal ortamı ve sosyal hayatı olumsuz etkileyecektir. Büyük ve plansız turist akını ilerde telafisi zor sonuçlar getirebilir. Trabzon Uzungöl buna örnek alınabilir.

Türkiye’ye gelen turist sayısı 40 milyon civarında iken denizi kumu olmayan ve bizden son derece  küçük İsviçre’ ye gelen turist sayısı 15 milyon civarındadır. Doğayı ve doğallığı koruyup, insanımıza eğitim ve girişimcilik noktasında destek verecek olursak Ordu’ ya gelen turist sayısı kendiliğinden artacaktır.

Bu noktada Ordu, Ünye, Fatsa gibi büyük yerlerde açılacak büyük otellerin yanında; yayla turizminin, tabiat turlarının ve küçük çaplı ancak birbiri ile entegre pansiyonculuğun teşvik edilmesi faydalı olacaktır.

9.    Eğitim ve Sağlık Kampları

Başta Akkuş, Kumru, Korgan, Aybastı, Kabataş, Gölköy, Mesudiye olmak üzere Ordu’ nun tüm ilçelerinde ciddi bir orman varlığı bulunmaktadır. Bu ormanların orman olarak değerlendirilmesinin yanında; Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı kamplar (izci kampları, öğrenci kampları, güreş federasyonu kampları vb)ve sağlık kampları olarak değerlendirilmesi hayati önem taşımaktadır.

Bu sayede hem sakin ve planlı bir gelişme sağlanacak, hem de Ordu kırsalı diğer şehirler ve Türkiye ile entegre olacaktır.

Sağlık ve eğitim turizmi Ordu’ nun geleceği olabilir.

10.  Göletler/Sel ve Taşkınların Önlenmesi

Sel ve taşkınlar Karadeniz Bölgesinin en önemli problemlerindendir. Biraz fazla yağmur düştüğünde sel ve taşkın meydana gelmekte, daha da kötüsü sanki bu kadermiş gibi algılanmaktadır.

Halbuki özellikle üst havzalarda alınacak tedbirlerle bunun önüne geçilebilmektedir.  Yağan yağmur toprağa düştüğü yerde tutulabilirse rahmettir. Kontrol altına alınamayan damlalar ise felakettir.

Çocukluğumda “Selemen gürledi sel oldu” diye sık sık duyardım. O zaman yapılması gereken üst havzalara yüzlerce küçük çaplı gölet inşasıdır.

Orman ve Su İşleri Bakanlığınca hayata geçirilen “bin günde bin gölet projesi”  iyi bir referans olabilir. http://www.byegm.gov.tr/turkce/haber/bn-gnde-bn-glet-hzmete-alinacak/34738

11.  Derelerin Bakımı ve Su Ürünleri

Dereler Ordu’ nun hazineleridir. Ancak gerek üst havzalarda tedbir alınmaması nedeniyle oluşan seller, gerekse deterjan-gübre-kanalizasyon gibi kirleticiler nedeniyle özelliğini kaybetmektedir. Bazı derelere köylüler tarafından sazan gibi yabancı balık türleri atılmaktadır.

12.  Ormanların Değerlendirilmesi

Mesire Yerleri-Kent Ormanları-  Tabiatı Koruma Alanları

Günümüzde rekreasyon alanları en büyük talebi görmektedir. Orman ve Su İşleri tarafından Ordu’ nun bir çok yerinde Kent Ormanı (Ünye, Aybastı, Ordu), mesire yerleri, tabiatı koruma alanları inşaa edilmiştir. Şu anda gerek halkımızın, gerekse yerel idarelerin çok fazla sayıda talebi bulunmaktadır. Bu konu Bakanlıkla müzakere edilebilir.

Mantar Üretiminin Desteklenmesi ve Düzenlenmesi

Avcılığın Düzenlenmesi-Domuzlar

  • Yaban hayatı geliştirme sahaları kurulabilir
  • Özellikle yaban domuzları ciddi tahribat yapmaya başladı

Kereste Üretiminin Arttırılması

Ordu’da Orman Genel Müdürlüğüne bağlı Akkuş, Ünye, Ordu ve Mesudiye Orman İşletme Müdürlükleri bulunmaktadır.

Yüzlerce aile hızar atölyesi işletmekte, kereste ticareti ile uğraşmaktadır. Ordu’da kurulmuş bulunan ÇAMSAN ve Ünye’ nin hemen yanında bulunan Kastamonu Entegre Ülkemizin en büyük sanayi kurumlarındandır.

Ordu’da üretilen odunun/kerestenin buralarda değerlendirilmesi mümkün görülmektedir. 2016 itibari ile 250.000 metreküp civarında olan üretimin ormanlarda tahribat yapmadan 400-500 bin metreküpe çıkarılması mümkündür.

13.  Köylerdeki Atıl Okul Yerlerinin ve Eski Su Değirmenleri

Taşımalı eğitimle birlikte köylerde bulunan bir çok okul binası etrafı ile birlikte atıl duruma düşmüştür.

Mesela kendi köyümüzdeki okulun etrafında yaklaşık 3 dönüm fındıklık da bulunmaktadır. Buralar için bir düzenleme yoluna gidilebilir.

Eski su değirmenleri de okullar gibi kaderini bekliyor vaziyettedir. Buralar “ekolojik ürün” kapsamında yeniden değerlendirilebilir. Elektrik üretiminde de kullanılabilir. Bu sistem hem ülkemizde hem de yurtdışında bulunmaktadır. Ayrıca buralar mesire yerleri olarak da kullanılabilir.

14.  Araba-Kayıklar

2014 yılında Amerika’ nın Boston şehrinde görmüştüm. Hem denizde hem de karada gidebilen araçlar son derece yaygın olarak kullanılmakta ve büyük ilgi görmekte idi.

Buna benzer bir çalışma özellikle Ordu  il merkezinde hayata geçirilebilir. Giresun- Fatsa-Ünye turları düzenlenebilir. Bu konuda gördüklerimi bildiklerimi paylaşmaya hazırım.

Geleceğe GÖNDERiler

Geleceğin, kişilerin hayalleriyle ve yaptıklarıyla şekilleneceğinin farkındayız. Herhangi bir şeyi daha iyiye götüreceğine inandığınız bir düşünceniz mi var? Herhangi bir konuda yeni bir fikriniz mi var? “Buldum” dediğiniz bir şey mi icat ettiniz? Heyecanınızı yürekten paylaşıyoruz. “Geleceğe GÖNDERi”lerinizi bizimle paylaşın, destek olalım! Lütfen görüş ve önerilerinizi gonder.carfu@gmail.com eposta adresi ile bizimle paylaşın. Köşe Yazıları bölümünde yazı […]