Lavanta!

 

LAVANTA (Lavendula officinalis) ballıbabagiller familyasından Lavandula cinsini oluşturan Akdeniz kökenli bitki türlerinin ortak adı. Özellikle Batı Akdeniz Bölgesi’ne yayılmıştır. Bugün yabani olarak Güney Fransa’da, Orta İtalya’da, Yugoslavya’da, İspanya’da ve Yunanistan’da yaygın durumdadır. Ancak yabanilerin bulunduğu bölgeler dışında kültürü Bulgaristan, İngiltere, A.B. Devletleri ve Kuzey Afrika ülkelerinde yapılmaktadır.  Lavanta 20-60 cm boylanabilen, Haziran, Temmuz aylarında çiçek açan yarı çalımsı çok yıllık bir bitkidir. 60 cm kadar derinlere giden kazık bir köke sahiptir.  http://www.agaclar.net/forum/tibbi-itri-boyar-aromatik-bitkiler/1150.htm

Bir çokları gibi ben de lavantaya muhteşem rengi ve insanı hayallere sürükleyen görüntüsü nedeniyle ilgi duyardım. İlk tanışıklığım Kastamonu’ya dayanıyor.  Gerçekten lavanta tarlaları ve çiçekleri miydiler bilmiyorum ama, 1992 yılında  Kastamonu-İhsangazi arasında gidip gelirken uzaktan gördüğümüz mor çiçekleri “lavanta” olarak düşünürdüm. Bilemiyorum belki de yabani akrabalarıdır.

İkinci tanışıklığım Fransa’ya dayanıyor. Güney Fransa’da Grenoble ve Avignon şehirlerine yaptığımız ziyaretler http://www.gonder.org.tr/?p=3241   esnasında uçsuz bucaksız lavanta tarlalarını ve daha da önemlisi sektörü görme şansım olmuştu.  https://www.etstur.com/letsgo/mor-bir-dunya-fransanin-lavanta-bahceleri/

 

 

 

 

 

 

Sonrasında Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ve Orman ve Su İşleri Bakanlığının destekleri vesilesi ile konuyu duydum ama doğrusu pek de ilgimi çekmedi.

Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürlüğünde çalışan eşim  Av. Züleyha Belen hem mesleği gereği, hem de görselliğine duydu ilgi nedeniyle lavanta tarlalarına gitmek istiyordu.

3 Temmuz Pazartesi günü tekrar gündeme getirince, önce oda arkadaşlarım Ramazan Dikyar ve Ayhan Çağatay ile konuyu görüştüm. İkisi de Ispartalı olan “nadas arkadaşlarım” Isparta’ nın Keçiborlu ilçesi Kuyucak Köyünün bu iş için en güzel yer olduğunu, ziyaret için de en uygun zamanın şimdi olduğunu söylediler.

Bu “genel bilgi” yi “lokal veriler” ve “yerel yöneticiler” eliyle teyit etmek gerekiyordu 🙂 Hemen Orman ve Su İşleri Bakanlığı 6. Bölge Müdürü Adnan Yılmaztürk ve Isparta Orman Bölge Müdürü İsmail Tüfekçi Beyleri aradım. Bakanlık  Doğa Koruma ve Sulak Alanlar Şube Müdürü  Ersan Berberoğlu’ ndan da yöreyle ilgili bilgiler aldım.

Hazırlıkları tamamladıktan sonra 8 Temmuz 2017 Cumartesi günü, Züleyha Belen, Zehra Köymen ve Huriye Tarhan ile birlikte yola çıktık.

Yolculuğu seviyorum ancak yolculuk esnasında verilen molaları ve yemekleri daha da çok seviyorum. Zaten ilk molamızı da Polatlı’ya varmadan Temelli de verdik.  Hanımlar nihayet şeytanın bacağını kırmışlar ve yolculuk için harika bir hazırlık yapmışlardı. Ellerine sağlık 🙂

Yaklaşık 5 saatlik bir yolculuktan sonra saat 15 gibi Keçiborlu’ nun Kuyucak köyü girişindeki Lavanta tarlalarına ulaştık. (Bu arada bu köyle ilgisi var mı, bilemiyorum  ama “Kuyucaklı Yusuf” romanını da gözden geçirme fırsatım oldu)

Lavanta tarlaları gerçekten muhteşemdi, hep birlikte bahçeye daldık. Bizim gibi başka gelenler de vardı. Doğrusu insanımız güzel işleri seviyor. Daha doğrusu güzel işler yaptığınızda karşılığı bir şekilde geliyor. http://www.hurriyet.com.tr/seyahat/turkiyenin-provansi-kuyucak-koyu-isparta-40415343

Kısa zamanda çok yer görmek istediğimiz için bu güzellikleri geride bırakmak zorunda kaldık ve yolumuza devam ettik.

 

Lavanta yavaş yavaş sanayileşmeye başlamış. Köylerde pansiyonculuk başlamış.

Kuyucak köyünde Roseland firmasının sahibi ile sohbet etme fırsatımız oldu. http://www.nemroseoil.com/index.php

Firmanın sahibi Mehmet Ali Doğan aynı zamanda Isparta Ticaret Borsası Meclisi Başkan Vekili. http://www.kanal32.com.tr/haber-gulyaginin_yeni_adresi-5612.html

 

Mehmet Ali Beyden konunun geçmişini, hikayesini dinledik. Görüşmemizden bir kaç gün önce Fransa’dan dönmüştü. Oğlu H. İbrahim Doğan ile de sohbet etme fırsatımız oldu.

Baba-oğulu dinlerken bir taraftan tarihi binlerce yıla uzanan ülkemizin ne kadar bakir olduğunu düşündüm. Özellikle bu bölge, Göller bölgesi çok değerli medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir bölge.  Bu kadar geçmişe rağmen sanki yeni yeni keşfediliyor.

Diğer taraftan fındık hikayemiz aklıma geldi. Bir Karadenizli, bir Ordu’ lu olarak bu muhteşem değeri nasıl çarçur ettiğimizi, nasıl planlayamadığımızı, nasıl pazarlayamadığımızı düşündüm. Umarım lavanta da aynı akibeti yaşamayız.

 

 

One Response to Lavanta!

Geleceğe GÖNDERiler

Geleceğin, kişilerin hayalleriyle ve yaptıklarıyla şekilleneceğinin farkındayız. Herhangi bir şeyi daha iyiye götüreceğine inandığınız bir düşünceniz mi var? Herhangi bir konuda yeni bir fikriniz mi var? “Buldum” dediğiniz bir şey mi icat ettiniz? Heyecanınızı yürekten paylaşıyoruz. “Geleceğe GÖNDERi”lerinizi bizimle paylaşın, destek olalım! Lütfen görüş ve önerilerinizi gonder.carfu@gmail.com eposta adresi ile bizimle paylaşın. Köşe Yazıları bölümünde yazı […]