7139 Sayılı “Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda ve Gıda, Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 28 Nisan 2018 tarihli Resmi Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir[1].
Bu Kanun ile, başta 6831 Sayılı Orman Kanunu olmak üzere bir çok Kanunda değişiklik yapılmıştır. Değişiklik yapılan bu Kanunlar aşağıdaki gibidir.
1924 yılına uzanan kuruluşu ile Ülkemizin en köklü ve etkin sivil toplum kuruluşlarından olan Türkiye Ormancılar Derneği- http://www.ormancilardernegi.org/index.asp tarafından “7139 Sayılı Kanunun, 6831 Sayılı Orman Kanununda yaptığı Değişikliklerin Orman ve Ormancılığa Getirdikleri ve Götürdükleri” konulu bir Panel[2] düzenlenmiştir.
26 Mayıs 2018 günü Ankara’da Türk Harb-İş Sendikası Genel Merkezinde düzenlenecek olan bu Panele, Geleceği Önemseyenler Derneği-GÖNDER Yönetim Kurulu Başkanı Orm. Yük. Müh. İsmail Belen de davet edilmiştir.
Programa göre İsmail Belen’den yasa hakkında genel bir değerlendirme yapılması beklenmekte olup, bu yazı bu Panel için hazırlanmıştır.
Panel iki oturum halinde düzenlenmiştir.
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden Prof. Dr. Ünal Akkemik’ in başkanlığını yapacağı birinci oturumda, TOD Başkanı Hüseyin Çetin, İstanbul Orman Fakültesinden Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Bartın Orman Fakültesinden Prof. Dr. Erdoğan Atmış, KTÜ Orman Fakültesinden Prof. Dr. Cantürk Gümüş ve YARGITAY 20. Hukuk Onursal Daire Başkanı Ferruh Atbaşoğlu görüşlerini paylaşacaklar.
Öğleden sonra düzenlenecek İkinci Oturumun başkanlığını DKMP eski Genel Müdürü A. Hüsrev Özkara yapacak. Burada Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hasan Türkyılmaz http://ormuh.org.tr/index.aspx , Tarım Orman-İş Sendikası Başkanı Şükrü Durmuş, Tarım Orkam Sendikasını temsilen M. Hilmi Yenikurtuluş ve GÖNDER Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Belen’ in sunumları olacaktır.
Bunlardan ormancılıkla ilgili olanları inceleyecek olursak aşağıdaki değişikliklerin yapıldığı görülecektir.
MADDE 9- 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Orman kadastro komisyonları, Orman Genel Müdürlüğünce atanacak bir orman yüksek mühendisi veya orman mühendisinin başkanlığında, bir orman yüksek mühendisi veya orman mühendisi veya bunların bulunmaması halinde orman teknikeri, bir ziraat yüksek mühendisi veya ziraat mühendisi veya bunların bulunmaması halinde ziraat teknisyeni ile beldelerde belediye encümenince, mahalle ve köylerde muhtarlıkça bildirilecek bir temsilci olmak üzere bir başkan ve üç üyeden teşekkül eder.”
MADDE 10- 6831 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin yedinci fıkrasının yedinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İlan tarihinden itibaren otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması maksadıyla kadastro mahkemelerine, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemelere dava açılmadığı takdirde yapılan düzeltme kesinleşir.”
MADDE 11- 6831 sayılı Kanunun 18 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 18- Devlet ormanlarında; arkeolojik kazı ve restorasyon yapılmasına ve bu alanların kullanımına, tarihi eserlerin restorasyonu ve korunması için gerekli tesislere, odun kömürü, terebentin, katran, sakız gibi işletilmesinde ağaç kullanılan ocakların açılmasına, balık üretmek üzere tesis kurulmasına ve göl, baraj ve deniz yüzeyinde yapılan balık üretimi için karada yapılması mecburi tesislere ve yeraltında depolama alanı kurulmasına Orman Genel Müdürlüğünce bedeli alınarak yirmidokuz yıla kadar izin verilebilir. Bu süre sonunda her türlü bina ve tesis eksiksiz ve bedelsiz olarak Orman Genel Müdürlüğü tasarrufuna geçer ve söz konusu bina ve tesisler Orman Genel Müdürlüğü ihtiyaçları için kullanılabilir veya kiraya verilmek suretiyle değerlendirilebilir.
Genel bütçe kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarına bu madde kapsamında verilen izinlerden bedel alınmaz. Ancak bedelsiz izne konu tesisler de dâhil olmak üzere tesislerin; izin sahibince üçüncü kişilere kiralanması halinde orman sayılan alana isabet eden kira bedelinin yüzde ellisi her yıl Orman Genel Müdürlüğü bütçesine gelir kaydedilmek üzere ilgili muhasebe birimi hesabına izin sahibi tarafından yatırılır.
Yangın görmüş ormanlarla, gençleştirmeye ayrılmış veya ağaçlandırılan sahalarda birinci fıkradaki faaliyetlere hiçbir surette izin verilemez.”
MADDE 12- 6831 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 30- Devlet ormanlarından elde edilen dikili ağaç da dâhil orman ürünlerinin piyasa satışlarında açık artırma esastır. Kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaçları ile lüzum ve fayda görülen veya acele olarak satış yapılmasını gerektiren hallerde, her türlü orman ürünü piyasa fiyatı üzerinden tahsisen satılabilir. Amenajman plan verilerine uygun olarak dikili ağaç da dâhil orman ürünlerinin satışları beş yıllık süreleri geçmemek üzere, yıllara sâri olarak da yapılabilir.”
MADDE 13- 6831 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Devlet ormanlarında yaptırılan ağaçlandırma, bakım, imar, kesme, toplama, taşıma, imal gibi orman işleri; işyerinin ve işyerinde çalışacakların hangi mülki hudut ve orman teşkilatı hudutları içerisinde kaldığına bakılmaksızın, öncelikle işyerinde veya civarındaki orman köylerini kalkındırma kooperatiflerine ve işyerindeki köylülere veya işyeri civarındaki orman işlerinde çalışan köylülere, işyerine olan mesafeleri ile iş güçleri dikkate alınarak yaptırılır. Ancak; ağaçlandırma faaliyetlerine ait arazi hazırlığı işlerinin makine gücü ile yapılmasının gerektiği hallerde bu fıkra hükümleri uygulanmaz.”
MADDE 14- 6831 sayılı Kanunun 69 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 69- Orman idaresi, orman yangınlarını önlemek ve söndürmek maksadıyla her türlü hizmeti yapar veya yaptırır. Orman sayılan alanlar dışındaki yangınlarda ormana sirayet etme riski bulunan kırsal alan yangınlarının söndürülmesine imkânlar ölçüsünde katkı sağlanır. Bu maksatla görevlendirilen personel hakkında 71 inci madde hükümleri uygulanır.
Orman yangınlarını önlemek maksadıyla, orman yangını öncesinde ve yangın esnasında orman idaresi ile diğer kamu kurum ve kuruluşları arasındaki koordinasyonu, mahallin en büyük mülki idare amiri sağlar. Kamu kurum ve kuruluşları, mahallin en büyük mülki idare amirinin verdiği talimatları yerine getirmek ve her türlü desteği sağlamakla yükümlüdür.
Yangın söndürme çalışmalarına fiilen katılan resmi ve özel her türlü aracın akaryakıt giderleri Orman Genel Müdürlüğünce karşılanır. Orman yangınlarıyla mücadelede gönüllülerden de faydalanılır. Gönüllülerin yangına ulaşımı ile yangın söndürmeye yarayacak aletleri ve giyecekleri, Devlet ormanlarında orman idaresi, diğer ormanlarda ise sahipleri tarafından karşılanır. Yangına katılan personel ve gönüllülerin iaşe giderleri yangın söndürme faaliyetleri süresince orman idaresi tarafından karşılanır.
Bu Kanuna göre izne konu edilen Devlet ormanlarında izin sahipleri, hususi ve hükmi şahsiyeti haiz amme müessesesine ait ormanlarda ise sahipleri, orman yangınlarının önlenmesi ve söndürülmesi ile ilgili her türlü tedbiri almakla yükümlüdürler.”
MADDE 15- 6831 sayılı Kanunun 72 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 72- Orman yangınlarını önleme ve söndürme işlerinde görevlendirilen işçilerin, orman yangın ekip bina ve yangın gözetleme kulelerinde bulunan sosyal tesisler ve lojmanlarda çalışma saatleri dışında geçirdiği süreler, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 63 üncü maddesinde düzenlenen çalışma süresinden sayılmaz. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin yapılacak fazla çalışma ve diğer hususlar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının görüşü alınarak, Orman Genel Müdürlüğünce hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 17- 6831 sayılı Kanuna aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.
“EK MADDE 15- Orman kadastrosu yapılmayan veya orman kadastrosu yapılmış olup da orman sınırları dışında kalan yerlerde bulunan, gerçek veya özel hukuk tüzel kişileri adına tapuda tescilli olduğu halde, ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalışmaları sırasında kamulaştırılmaksızın orman idaresince 31/12/2017 tarihinden önce ağaçlandırılmış olan taşınmazlardan, orman olarak kullanılmasında yarar görülen taşınmazlara karşılık; aynı bölgede bulunan 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilmeyen 2/B taşınmazlarından, bunun mümkün olmaması halinde diğer hazine taşınmazlarından eşdeğer taşınmaz verilebilir.
Bu maddenin uygulanması ile ilgili usul ve esaslar Maliye Bakanlığından görüş alınarak Orman Genel Müdürlüğü tarafından belirlenir.
EK MADDE 16- Orman ve Su İşleri Bakanlığınca, bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında hiçbir yarar görülmeyen ve tarım alanına dönüştürülmesi de mümkün olmayan yerler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte üzerinde yerleşim yeri bulunan ya da yerleşim yeri oluşturulması uygun olan taşlık, kayalık, verimsiz ve fiilen orman vasfı taşımayan alanlardan, Orman ve Su İşleri Bakanlığının teklifi üzerine sınırları Bakanlar Kurulunca belirlenen alanlar, Bakanlar Kurulunca belirlenecek usul ve esaslara göre Orman Genel Müdürlüğünce orman sınırları dışına çıkartılarak tapuda Hazine adına tescil edilir. Orman sınırları dışına çıkartılan alanın iki katından az olmamak üzere Devletin hüküm ve tasarrufu altında veya Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlar Orman Genel Müdürlüğüne orman tesis etmek üzere tahsis edilir.
Birinci fıkrada belirtilen alanlarda 21/6/1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22 nci maddesinin kadastrosu yapılmış olan yerlerin ikinci defa kadastroya tabi tutulamayacağına ilişkin hükmü uygulanmaz.
Birinci fıkra kapsamında orman sınırları dışına çıkarılacak alanların tespiti maksadıyla, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca yeteri kadar orman kadastro komisyonu görevlendirilir ve bu tespit sırasında ilan süresi bir hafta, itiraz süresi bir ay olarak uygulanır.
Bu Kanunun 1 inci maddesine göre ilk defa yapılacak orman kadastrosu uygulamasındaki işlemlere ilişkin sürelerde de üçüncü fıkra hükümleri uygulanır.
EK MADDE 17- Orman köyü veya orman köylüsüne tanınan hak, sorumluluk ve imtiyazlardan istifade eden kasaba iken; 12/11/2012 tarihli ve 6360 sayılı Kanun ile 20/2/2014 tarihli ve 6525 sayılı Kanun kapsamında mahalleye dönüşen yerler, büyükşehir belediyesi kapsamında olmayan yerlerdeki köy ve kasabalarla aynı hak, sorumluluk ve imtiyazlardan faydalanmaya devam ederler.”
MADDE 18- 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 70 inci ve 73 üncü maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 23- 9/8/1983 tarihli ve 2873 sayılı Milli Parklar Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 1- Bu Kanun kapsamındaki yerlerde mevcut yerleşim merkezlerinde ikamet edenler dışında bu yerlere gelen ziyaretçiler tarafından giriş kontrol merkezlerinde veya sahalar içindeki idare ve ziyaretçi merkezlerinde ödenecek olan ücretlere ilişkin usul ve esaslar Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından belirlenir. Orman ve Su İşleri Bakanlığınca işletilen bu Kanuna tabi yerlerde giriş ücretini ödemeden giriş yaptığı tespit edilenlere Orman ve Su İşleri Bakanlığı bölge müdürlerince bu maddenin birinci fıkrasında belirlenen giriş ücretinin on katı tutarında idari para cezası verilir.
Giriş ücretleri ve bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen idari para cezaları ilgiliye tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu sürede ödenmeyen giriş ücretleri ve idari para cezaları 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ilgili vergi dairesi tarafından takip ve tahsil edilir.”
MADDE 24- 9/8/1983 tarihli ve 2873 sayılı Milli Parklar Kanununun 17 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 25- 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 71 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine “orman yangınlarıyla mücadele eden araçlar,” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 33- 31/10/1985 tarihli ve 3234 sayılı Orman Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 33 üncü maddesinin başlığı “Mal ve kıymetlerin hukuki durumu ile istisna ve muafiyetler” şeklinde değiştirilmiş, birinci fıkrasının son cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve aynı maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Genel Müdürlük, 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan, bu Kanunda belirtilen görevleri kapsamında düzenlenen kâğıtlar sebebiyle damga vergisinden ve tapu ve kadastro işlemlerinden kaynaklanan döner sermaye hizmet bedellerinden muaftır.
Genel Müdürlüğün gelirleri vergiden müstesnadır. Bu istisna, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yapılan kesintileri kapsamaz.”
MADDE 34- 3234 sayılı Kanuna aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.
“EK MADDE 1- Orman muhafaza memuru ve orman mühendisi olarak atanacaklar, ilgili mevzuatı uyarınca yapılan merkezî sınav sonucuna göre, atanacak kadro sayısının dört katına kadar çağrılacak adaylar arasından sınav komisyonlarınca yapılacak sözlü ve uygulamalı sınav sonucuna göre belirlenir. Bu maddenin uygulanması ile ilgili usul ve esaslar Orman Genel Müdürlüğü tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.
EK MADDE 2- Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu ile ulusal, bölgesel ve yerel yayın yapan özel televizyon kuruluşları ve radyolar ayda en az doksan dakika olmak üzere orman kaynaklarının usulsüz müdahalelere, tabii afetlere, orman yangınlarına karşı korunması, gerekli tedbirlerin alınması, su kaynaklarının muhafazası ve kirliliğinin önlenmesi, tabiat sevgisi ve bilincinin artırılması, çölleşme ile mücadele, hayvanların ve tabii hayatın korunması konularında uyarıcı ve eğitici mahiyette yayınlar yapmak zorundadır. Bu yayınlar, asgari otuz dakikası 17:00-22:00 saatleri arasında olmak üzere, 08:00-22:00 saatleri arasında yapılır ve yayınların kopyaları her ay düzenli olarak Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna teslim edilir. Bu saatler dışında yapılan yayınlar, aylık doksan dakikalık süreye dâhil edilmez. Bu programlar, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanır veya hazırlatılır. Hazırlanan programların Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından radyo ve televizyonlarda yayınlanması sağlanır. Bu fıkra kapsamında yapılan yayınlar için herhangi bir bedel ödenmez. Bu yayınların ve sürelerinin denetimi Radyo ve Televizyon Üst Kurulunca yapılır.
EK MADDE 3- Genel Müdürlüğün görev ve sorumluluklarının yerine getirilmesinden dolayı haklarında ceza davası açılmış olanların; vekalet verdikleri avukata, 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168 inci maddesine göre yayımlanan avukatlık asgari ücret tarifesine göre ödedikleri ücretler ile belgelendirilmiş olmak kaydıyla dava ile ilgili olarak yaptıkları masraflar, kesinleşmiş mahkûmiyet kararı verilmesi halinde geri alınmak kaydıyla, Komisyon kararı üzerine Genel Müdürün teklifi ve Genel Müdürlüğün bağlı olduğu Bakanın onayı ile karşılanabilir. Komisyonun oluşumu ile çalışmasına ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 35- 21/6/1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4 üncü maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Orman tahdidi veya kadastrosu yapılarak kesinleşmiş orman haritalarında, tapuya tescil edilip edilmediğine bakılmaksızın düzeltmeyi gerektiren tutanak, pafta ve zemin uyumsuzluğunun tespit edilmesi halinde, orman işletme müdürlüğünce görevlendirilecek en az bir orman yüksek mühendisi veya orman mühendisi ile ilgili kadastro müdürlüğünce görevlendirilecek kontrol mühendisi veya mühendisin iştirak ettirildiği, bu Kanunun 3 üncü maddesine göre oluşturulacak kadastro ekibince orman sınır nokta ve hatları orman kadastro tutanakları esas alınmak suretiyle zemine aplike edilir. Tespit edilen uyumsuzluk yukarıda oluşturulan kadastro ekibince teknik mevzuatına uygun hale getirilir. Çalışma neticesinde bir zabıt düzenlenir ve bu zabıt, ekip görevlileri ile orman ve kadastro mühendisleri tarafından birlikte imzalanır. Düzeltme işlemi bu Kanunun 11 inci maddesine göre yapılacak askı ilanını müteakip kesinleşir.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, bağlı bulunduğu Bakanlığın onayını almak kaydı ile onüçüncü fıkrada belirtilen çalışmaların teknik işlerinin bir kısmını veya tamamını, giderleri Orman Genel Müdürlüğü tarafından Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Döner Sermaye İşletmesi hesabına yatırılması kaydıyla gerçek veya tüzel kişilere ihale yolu ile de yaptırabilir. Bu ihalelerde gelecek yıllara sarî taahhütlerde bulunulabilir.”
MADDE 37- 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yapılır. Bu amaçla valinin görevlendireceği bir vali yardımcısı başkanlığında; Bakanlık il müdürü, Bakanlık il müdürlüğünden konu uzmanı bir ziraat mühendisi, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü yetkili temsilcisi, Orman Genel Müdürlüğü yetkili temsilcisi, ilgili köy veya mahalle muhtarı, defterdarlıktan veya bulunamaması halinde vali tarafından görevlendirilecek bir hukukçu, Milli Emlak Müdürlüğünden bir temsilci, Kadastro Müdürlüğünden bir teknik eleman, Ziraat Odası Başkanlığından bir temsilci olmak üzere on kişiden oluşan bir komisyon kurulur.”
MADDE 38- 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 6- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Orman Genel Müdürlüğünün yatırım programında yer alan projelerinin finansmanı amacıyla imzalanan kredi anlaşmaları ile temin edilen dış finansman Genel Müdürlüğe tahsisli olarak kullandırılmış sayılır ve tahsisli olarak kullandırılmaya devam edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takiben temin edilecek dış finansman Genel Müdürlüğe tahsisli olarak kullandırılabilir. Bu madde kapsamında tahsis edilen kredilerle ilgili olarak krediyi tahsis eden kuruluş hakkında bu Kanunun 14 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkralarının 5018 sayılı Kanunun eki (I) sayılı cetvelde yer alan kuruluşlara ilişkin hükümleri uygulanmaz.”
MADDE 39- 1/7/2003 tarihli ve 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (30) numaralı bendi ve 10 uncu maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 44- 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 7 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “bedelleri ile” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 45- 5996 sayılı Kanunun eki ek-2’de yer alan “ÜRETİM, İŞLEME VE DAĞITIM AŞAMALARINDA RESMİ KONTROLLERDEN SORUMLU MESLEK MENSUPLARI” tablosunun
“A. BİRİNCİL ÜRETİM” kısmının ikinci satırının ikinci sütununa “Ziraat mühendisi” ibaresinden sonra gelmek üzere “, orman mühendisi, tütün teknoloji mühendisi” ibaresi eklenmiş,
“B. ÜRETİM VE İŞLEME” kısmının, “Hayvan kökenli gıda ve yemler” sütununun birinci satırının birinci sütunu “Kesimhane ve kombinalar” şeklinde değiştirilmiş, bu satırdan sonra gelmek üzere “Parçalama işlemi yapılan yerler” satırı eklenerek satırın ikinci sütununa “Veteriner hekim, gıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda ve zootekni bölümü)” ibaresi eklenmiş, son satırının ikinci sütununa “Veteriner hekim,” ibaresinden sonra gelmek üzere “ziraat mühendisi (zooteknist), su ürünleri mühendisi” ibaresi eklenmiş, ikinci satırındaki yem işletmeleri satırının ikinci sütunundaki “(balık yemi üreten işletmeler)” ibaresi çıkarılmış, dördüncü satırının ikinci sütununa “ziraat mühendisi,” ibaresinden sonra gelmek üzere “su ürünleri mühendisi” ibaresi, son satırının ikinci sütununa “kimya mühendisi” ibaresinden sonra gelmek üzere “, orman mühendisi, orman endüstri mühendisi” ibaresi,
“C. DAĞITIM” kısmının “Perakende işyerleri” bölümünün birinci satırının ikinci sütununa “veteriner hekim” ibaresinden sonra gelmek üzere “gıda mühendisi” ibaresi, ikinci satırının ikinci sütununa “ziraat mühendisi” ibaresinden sonra gelmek üzere “, orman mühendisi, orman endüstri mühendisi, gıda mühendisi” ibaresi, üçüncü satırının ikinci sütununa “ziraat mühendisi” ibaresinden sonra gelmek üzere “su ürünleri mühendisi” ibaresi, beşinci satırının ikinci sütununa “ziraat mühendisi,” ibaresinden sonra gelmek üzere “su ürünleri mühendisi, balıkçılık teknolojisi mühendisi” ibaresi, aynı bölümün sonuna “Su ürünleri depolayan ve dağıtan” satırı ve bu satırın ikinci sütununa “Veteriner hekim, su ürünleri mühendisi, gıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda ve su ürünleri bölümü)” ibaresi, aynı kısmın üçüncü satırının ikinci sütununa “kimya mühendisi” ibaresinden sonra gelmek üzere “, orman mühendisi, orman endüstri mühendisi” ibaresi, dördüncü satırının ikinci sütununa “veteriner hekim” ibaresinden sonra gelmek üzere “su ürünleri mühendisi,” ibaresi ve
“Ç. İTHALAT” kısmının birinci satırının ikinci sütununa “ziraat mühendisi” ibaresinden sonra gelmek üzere “gıda mühendisi” ibaresi eklenmiş, üçüncü satırından “ve hayvansal ürünler” ibaresi çıkarılmış, ikinci sütununa “veteriner hekim” ibaresinden sonra gelmek üzere “su ürünleri mühendisi,” ibaresi, dördüncü satır olarak “Hayvansal ürünler” satırı, bu satırın ikinci sütununa “Veteriner hekim, gıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda, süt ve su ürünleri bölümü), su ürünleri mühendisi (su ürünleri ithalatı)” ibaresi eklenmiş, “Yemler” satırının ikinci sütununa “veteriner hekim” ibaresinden sonra gelmek üzere “, su ürünleri mühendisi,” ibaresi, son satırının ikinci sütununa “kimya mühendisi” ibaresinden sonra gelmek üzere “, orman mühendisi, orman endüstri mühendisi” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 54- 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunun 11 inci maddesinin onuncu fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
Görüldüğü üzere gerek Orman Kanununda, gerekse diğer ilgili Kanunlarda birçok değişiklik yapılmış olup, mahdut bir sürede bunların tamamına değinme imkânı bulunmamaktadır. Bu nedenle seçilen belirli maddeler hakkında görüş beyan edilecektir.
Bu çerçevede;
Yapılan değişiklik ile Amenajman plan verilerine uygun olarak dikili ağaç da dâhil orman ürünlerinin satışları beş yıllık süreleri geçmemek üzere, yıllara sâri olarak da yapılabilir.” Hükmü getirilmiştir.
Burada bir görüş beyan etmeden önce aşağıdaki hususlara değinmekte fayda mülahaza edilmektedir.
Öncelikle “orman ürünleri” tanımına ihtiyaç bulunmaktadır. “Orman ürünü” dendiğinde genel olarak “oduna dayalı orman ürünleri” anlaşılmaktadır. Buradan ise “tomruk, kâğıtlık odun, maden direği” gibi geleneksel olarak üretilen ürünler anlaşılmaktadır.
Hâlbuki orman bir ekosistemdir. Bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Bir kaynaktır. Hattı zatında bu husus başka mevzuatla birlikte teşkilat yasasında belirgin şekilde yer almıştır.
2011 yılında yapılan değişiklik ile Orman Genel Müdürlüğünün teşkilat yasası aşağıdaki gibi belirlenmiştir.
· Orman kaynaklarını; ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel faydalarını dikkate alarak, bitki ve hayvan varlığı ile birlikte, ekosistem bütünlüğü içinde idare etmek, katılımcı ve çok amaçlı şekilde planlamak, · Orman ürün ve hizmetlerinin sürekliliğini güvence altına alarak ormanları teknik, sosyo-kültürel, ekolojik ve ekonomik icaplara göre işletmek, orman ürünlerinin üretim, taşıma, depolama iş ve işlemlerini yapmak ve yaptırmak, bu ürünleri yurt içinde ve yurt dışında pazarlamak, · Orman ekosistemlerinin sunduğu ürün ve hizmetlerden azami seviyede istifade edilmesini sağlamak üzere döner sermaye işletmeleri ve gerekli diğer birimleri kurmak ve işletmek · Orman ürün ve hizmetlerinin kullanımını yaygınlaştırmaya yönelik çalışmalar yapmak, her türlü orman ürünü üreten, işleyen, pazarlayan, ithalat ve ihracatını yapan özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler ile yakın işbirliği içinde çalışmak, yurt içinde ve yurt dışında danışmanlık yapmak, projeler uygulamak, ormanlar ve ormancılıkla ilgili olarak kamuoyunu bilinçlendirici her türlü faaliyette bulunmak, · Görev alanına giren konularda teknik ve idari esasları belirlemek, çalışma konularına ilişkin laboratuvarlar kurmak ve kurdurmak, iş tarifleri ve birim zaman analizlerini yapmak, yaptırmak ve birim fiyatlarını tespit etmek, · Genel Müdürlüğün görev, hizmet ve faaliyetleri ile ilgili olarak, diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca uyulacak esasları belirlemek, koordinasyonu sağlamak
|
Orman ürünlerinden bahsedilirken, ekosistem servisleri dahil, orman ürün ve hizmetleri dikkate alınmalıdır.
En son 7-11 Mayıs 2018 tarihlerinde BM Genel Merkezinde yapılan BM Orman Forumu 13. Oturumunda da ifade edildiği gibi[3], ormanların dünya çapında sağladığı ekosistem hizmetlerinin ekonomik değeri 16,2 trilyon ABD Doları tahmin edilmektedir. Ormanlar tüm karasal türlerin yüzde 80’ine ev sahipliği yapmaktadır.
Orman ve Su İşleri Bakanlığının 2018 yılı bütçesine ilişkin olarak 21 Kasım 2017 tarihinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna yapılan sunumda aşağıdaki hususlar yer almıştır.
FAO’nun web sitesinde yer alan bir sunuma göre, Akdeniz ormanları;
Henüz net bilgiye sahip değiliz ancak bu oranların Türkiye için de geçerli olduğu kabul edilebilir görünmektedir.
Ormanlar ve ormancılık faaliyetleri son zamanlarda uluslararası seviyede önem kazanmaya, netice olarak uluslararası sözleşmelere ve gelişmelere daha fazla yansımaya başlamıştır.
Bunlara birkaç örnek vermek gerekirse aşağıdaki hususlara değinilebilir.
2017 yılı Ocak ayı itibari ile kabul edilen bu Strateji Belgesi ve Küresel Orman Hedefleri yukarda sayılan tüm uluslararası süreçleri ve anlaşmaları içermektedir.
Bu gelişmeler ve alınan kararlar incelendiğinde, ormanların korunması ve alanlarının geliştirilmesi yanında, ormanların reel hayata verdiği katkıların gittikçe öne çıktığı görülmektedir. Bu çerçevede ormanların gıda güvenliğine, istihdama, sanayiye, enerjiye, madenciliğe, suya, günlük yaşama, şehirciliğe ve diğer sektörlere katkılarına özellikle vurgu yapılmaya başlanmıştır.
Bu hususları “21 Mart Dünya Ormancılık Günü” gündemini dikkate alarak değerlendirecek olursak, 2018 yılı teması “ormanlar ve sürdürülebilir şehirler”, 2017 yılı teması “ormanlar ve enerji”, 2016 yılı teması “orman ve su” olarak belirlenmiştir.
Ülkeler tarafından yürütülen faaliyetlere değinilecek olursa aşağıdaki örneklerin incelemeye değer olduğu düşünülmektedir.
Finlandiya ormancılık sektörünü “stratejik sektör” olarak görmektedir. Ülke ekonomisinde elektronik sanayinden sonra ikinci sırada orman sanayi gelmektedir. http://www.fao.org/forestry/country/57478/en/fin/
Finlandiya kara alanının %72’ si ormanlarla kaplıdır. Bu alan toplam 22 milyon hektar etmektedir. 2015 yılı envanter sonuçlarına göre Ülkemizin orman varlığı Finlandiya ormanları ile aynıdır. (22,3 milyon hektar)
Ülke Adı | Orman Varlığı
(milyon hektar) |
Toplam Servet
(milyon m3) |
Yıllık Artım
(milyon m3) |
Türkiye | 22,3 | 1,611 | 45,9 |
Finlandiya | 22,0 | 1,908 | 77,6 |
Finlandiya ormancılık teknoloji, ihracat ve ithalat konusunda göreceli olarak dünya liderliğine sahip ülkelerden birisi olarak değerlendirilmektedir.
Finlandiya ihracat gelirlerinin %20’ si orman ürünlerinden elde edilmektedir. 2016 yılı rakamlarına göre 11 milyar 450 milyon Euro (2016 kuruna göre 38 milyar TL) orman ürünü (odun, mobilya, kâğıt, kâğıt hamuru) ihracatı yapılmıştır. https://www.forestindustries.fi/statistics/
Türkiye ve Finlandiya arasında ormancılık konusunda işbirliği bulunmakla birlikte olması gereken seviyede değildir. Özellikle teknoloji transferi ve ithalat/ihracat konusunda işbirliği yapılabileceği değerlendirilmektedir.
Dünya ormanlarının %20’si Rusya Federasyonundadır. Türkiye’ nin 22,3 milyon hektar ormanına karşılık Rusya’ nın 885 milyon hektar ormanı vardır. Ormancılık sektörü ülkenin önemli bir gelir ve istihdam kaynağını oluşturmaktadır. Ormancılık sektörünün Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’ndaki payı %1,19 iken, imalat sanayii üretimindeki payı %3,7’dir. Sektörün toplam ihracattaki payı ise %1,9’dur.
Rusya’nın 2013 yılı itibariyle yuvarlak odun üretimi 194 milyon m3tür.
Rusya 2008 yılına kadar orman ürünlerini hammadde olarak ihraç etmekte iken bu tarihte yuvarlak odun ihracatı için gümrük vergilerini %6,5 den %25’e çıkmıştır. Bu durum Türkiye’ yi ciddi şekilde etkilemiş ve Rusya’dan yapılan ithalat başka pazarlara kaymıştır. Ancak yine de yeterli hammadde bulunamadığı için Türkiye’deki orman ürünleri fiyatları Avrupa’dan iki-üç kat fazla cereyan etmektedir.
Rusya geniş bir orman varlığına sahip olmasına rağmen bu potansiyelini yeteri kadar değerlendirememektedir. Son yirmi yılda ormancılık sektörüne gereken önem verilmemiştir. Dolayısıyla günümüzde ormancılık sektörü yetersiz teknolojik altyapı, düşük verimlilik, yetersiz sermaye gibi birçok sorunlar ile karşı karşıyadır (Zhemulin, 2011; Yaroshenko, 2015).
Söz konusu sorunlar sektörün hem rekabet gücünü hem de gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Oysa orman ürünleri sanayisinin gelişmesi Rusya ekonomisine önemli katkılar sağlayacaktır.
Rusya ormancılık sektörü Türkiye’ li firmalar için önemli bir avantaj taşımaktadır. Başta Kastamonu Entegre olmak üzere birçok Türk firmasının Rusya’da yatırımı bulunmaktadır. Rusya Federasyonuna bağlı Tataristan Cumhuriyeti ülke içinde yapılacak yatırımlar için son derece cazip imkânlar sunmaktadır.
Türkiye’de orman yangınları ile mücadele kullanılan kiralık helikopterlerin önemli bir kısmı Rusya ve Ukrayna’dan gelmektedir. Ancak Orman Genel Müdürlüğü tarafından satın alınan helikopterlerin hizmete girmesi ile bu durum değişecektir.
Rusya Federasyonun sahip olduğu ormanlar en az doğal gaz, petrol ve madenler kadar değerli «doğal kaynaklardan» dır. Günümüzde Rusya ile aynı enleme sahip Finlandiya, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkeler ormancılık sanayine büyük yatırımlar yapmaktadır. Rusya ormanlarının coğrafi şartlar nedeniyle Finlandiya ormanları ile aynı şartlarda olduğu dikkate alındığında ve Finlandiya’ nın 22 milyon hektar ormandan 38 milyar liralık ihracat yaptığı göz önünde bulundurulduğunda, 885 milyon hektar ormana sahip Rusya’ nın varsayımsal olarak 1,5 trilyon TL’ lik ihracat kapasitesinin olduğu görülecektir.
Küresel ısınma ile birlikte Rusya ormanları daha ulaşılabilir hale gelecektir. Yıllık artım daha fazla olacaktır. Bu ise daha fazla üretim imkânı ve zarureti getirecektir. Küresel ısınma ile birlikte Rusya ormanları orman yangınları ve böcekler başta olmak üzere birçok zararlıya karşı daha hassas ve dayanıksız hale gelecektir. Yeterince bakım yapılmayan-üretim yapılmayan ormanların yaşama şansı kalmayacaktır.
Türkiye’de çok ciddi bir sanayi kapasitesi bulunmakta ancak hammadde darlığı yaşanmaktadır. Ayrıca Türkiye ormanların bakımı, yangınlarla mücadele, kurak alanların ağaçlandırılması, orman emvali üretimi, odun dışı orman ürünlerinin kullanımı, ormancılık mevzuatı, kırsal altyapı, eğitim ve sivil toplum kuruluşları, uluslararası işbirliği gibi konularda ciddi bir potansiyele sahiptir.
Türkiye ve Rusya ormancılık konusuna; doğal gaz, petrol, güvenlik gibi stratejik bir yaklaşımla bakması gerektiği değerlendirilmektedir. Türk firmalarının başta danışmanlık olmak üzere, birçok farklı konuda Rusya’da yatırım yapabileceği, bu konuda Orman Genel Müdürlüğünün yardımcı olabileceği düşünülmektedir. 3234 sayılı Orman Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2/ı maddesi “… her türlü orman ürünü üreten, işleyen, pazarlayan, ithalat ve ihracatını yapan özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler ile yakın işbirliği içinde çalışmak, yurt içinde ve yurt dışında danışmanlık yapmak…” hükmünü taşımaktadır. http://www.gonder.org.tr/?p=6602
Koreliler geleneksel olarak ormanları kereste, yakacak odun ve mantar ve yabani yeşil bitkiler gibi odun dışı orman ürünleri için kullanmışlardır.
1950’lerde ve 1960’larda dünyanın en fakir ve en az gelişmiş ülkelerinden birisi olan Kore Cumhuriyeti ormanlarının yarısı ormanlık alanların tarımsal alanlara dönüştürülmesi, ormanlardan ısınma ve kereste ihtiyacı için aşırı kesim yapılması nedeniyle kaybedilmiştir.
Bu ormansızlaşma şiddetli erozyona, kuraklık ve sel baskınlarının etkilerinin artmasına ve tarımsal üretimin azalmasına, neticede can ve mal kaybına neden olmuştur.
Fakirlik nedeniyle gıda ihtiyaçlarının ormanlardan karşılanması yoluna gidilmiş, plansız, düzensiz ve aşırı kullanım ise daha fazla ormansızlaşma ve gıda güvenliği için daha fazla tehdit oluşturur hale gelmiştir. Bu kısır döngüyü kırmak için 1960′ lı yıllardan itibaren yoğun bir orman rehabilitasyon programı başlatılmış olup, bunun devamı olarak 1970’ler ve 1980’lerde ikinci ve üçüncü “Orman Rehabilitasyon Planı” hayata geçirilmiştir.
Bu başarılı çalışmaların sonunda, başta yukarı havzalar ve dağlık orman havzalarında geri gelen ormanların, başta tarımsal afetlerin önlenmesine ve gıda üretimi için sağlam bir temel oluşturmaya yardımcı olduğu, ayrıca yoksulluğun giderilmesine büyük bir katkı verdiği, neticede ulusal ekonominin gelişmesi için temel alt yapılardan birini oluşturduğu hükümet tarafından görülmüş ve kabul edilmiştir. Bu büyük orman rehabilitasyon çabasının sonucu olarak, orman serveti 1955-2010 yılları arasında yaklaşık 14 kat artmış ve 58 milyon m3’den 800 milyon m3’e yükselmiştir. (Türkiye’ nin 1973 yılında 935 milyon metreküp olan ağaç serveti 2015 yılı envanterine göre 1,611 milyon metreküpe ulaşmıştır)
Bu başarının görülmesi ile Hükümet, bunun devamı olarak orman rehabilitasyon planlarını, köy koşullarını iyileştirmeyi, yeni tutum ve becerileri getirmeyi ve kentsel ve kırsal toplumlar arasındaki gelir farkını azaltmayı amaçlayan topluluk temelli, entegre bir kırsal kalkınma programı olan Yeni Topluluk Hareketi (Saemaul Undong) ile entegre etmiştir.
Saemaul Undong, yakacak odun ve erozyon kontrolü için fidanlıklar tesis edilmesi ve plantasyonlar kurulması gibi küçük çaplı projeler aracılığıyla ağaçlandırma çalışmalarına katkıda bulunmuştur. Orman köylüleri bu çalışmaları kendi kendilerine yapar hale gelmişlerdir. Bu topluluk projeleri, kırsal kalkınmayı ve kırsal ekonomiyi de desteklemiş, insanlar çalıştığı işlerden ve ürettikleri ürünlerden para kazanmaya başlamışlardır.
Ormanlar üzerindeki baskıyı azaltmak için bu rehabilitasyon programının bir parçası olarak 20 ilde odunun yakıt olarak kullanılması yasaklanmış ve pişirme için alternatif enerji kaynakları geliştirilirmiştir. Orman rehabilitasyonu programı esnasında, meyve ve fıstık ağaçlarının, özellikle kestane ağaçlarının dikilmesi teşvik edilmiş, bu sayede gıda kullanılabilirliğine de katkıda bulunulmuştur. Orman rehabilitasyonu projelerinden elde edilen gelir, kişilerin yiyecek satın almalarını sağlayarak gıda erişimini geliştirmiştir. Geri kazanılan dağ ormanları, pişirme için temiz su temin ederek gıda kullanımına katkıda bulunmuş ve meyve ve fıstık ağaçlarından alınan yiyecekler gıda kaynaklarının çeşitlendirilmesine ve zenginleştirilmesine yardımcı olmuştur.
Netice olarak, ormanların rehabilitasyonu ve sürdürülebilir orman yönetimi ile gıda güvenliğine ciddi katkı vermek mümkündür. Ancak bunun için;
Bu açıklamalar ışığında, gerek odun, gerekse diğer orman ürün ve hizmetleri konusunda yıllara sari bir iş planının faydalı olacağını düşünüyorum. Ancak 5 yılın az bir zaman olduğunu düşünüyorum. Bunun uygun tedbirlerle “plan serisi-Amenajman Planı” süresince olmasının daha faydalı olacağını düşünüyorum.
Bununla ilgili olarak 2014 yılında “Orman Ürünleri Satışı Nasıl Arttırılır?” başlığı altında bir yazı kaleme almıştım. http://www.gonder.org.tr/?p=1189
Orman Ürünleri Satışı Nasıl Arttırılır?
http://www.orsiad.com.tr/orman-urunleri-satisi-nasil-arttirilir.html (24 Eylül 2014 Tarihinde ORSİAD Gazetesinde Yayınlanan Yazıdır) İstanbul Ticaret Odası’nın aylık yayın organı olan “itovizyon” için hazırlanan bu yazıda, orman ürünlerinin satış şekilleri ve konuyla ilgili yapılabilecekler müzakere edilmiştir. Günümüzde orman ürünleri, içerde ve ihracatta satış problemi yaşamakta, ormanlardan üretilen emval depolarda birikmektedir. Diğer taraftan ihtiyacın önemli bir kısmı ithalat yolu ile karşılanmaktadır. Yaşanan sıkıntının kaynağında ise pazarın önceden öngörülememesi ve iyi planlanamaması yatmaktadır. Tek üretici ve tedarikçi konumunda olan Orman Genel Müdürlüğü’nün “yıl, fiyat, kalite, kantite” garantisi verememesi nedeniyle, özel sektör ihtiyaçlarının önemli bir kısmını ithalat yolu ile karşılamaya gitmekte, bu ise yaşanan bu sıkıntıda etkin bir rol oynamaktadır. Kâğıt, kâğıt hamuru, lif yonga vb. ürünler bir bütün olarak ele alındığında, orman ürünlerinin; ülkemiz ithalatında ve cari açığında en fazla paya sahip sektörlerden birisi olduğu görülecektir. Diğer taraftan halen ülke içindeki tek tedarikçi konumunda olan Orman Genel Müdürlüğü’nün, bazı düzenlemeler ile, satışlarında %20 dan fazla artış sağlayabileceği aşikardır. Bilindiği üzere ülkemizin % 27’si orman sayılan alanlardandır. Anayasa ve ilgili mevzuata göre tüm ormanlar devlet yönetimi altındadır. Çok az miktarda (yaklaşık 20.000 ha) olan özel ormanlar hariç ormanların tamamı devlete aittir. Devlet tarafından işletilir. Bu konuda yetkili kurum Orman Genel Müdürlüğü (OGM) Görev ve Yetkilerini hatırlatmak gerekirse;
Buna ilaveten halen yürürlükte olan 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 30. Maddesine göre orman emvalinin satışında “açık artırma” esas alınmış, satışa sunulacak emval için mahalli ihtiyaçlara ve satış icaplarına göre uygun partiler halinde ayarlama seçeneği getirilmiştir. Ayrıca gerektiğinde tahsis imkânı da verilmiş, gerekli düzenlemelerin Bakanlar Kurulu kararı ile yapılabileceği hükme bağlanmıştır. Şu anda yaşanan sıkıntıların önemli bir kısmı bu maddenin farklı yorumlanması ve uygulanmasından kaynaklanmaktadır.
Şu andaki uygulamaya göre; Tahsisli satışlarla özellikle yonga ve lif levha işletmelerinin ihtiyaçlarının önemli bir kısmı karşılansa da; çok yıllık satış yapılamaması, talep edilen miktarda ürün, fiyat ve kalite garantisi verilememesi sektörü olumsuz etkilemekte ve “ithalat odaklı” çalışmaya zorlamaktadır. Diğer taraftan, kereste, parke, palet, kontrplak ve diğer alt sektörler, tahsis imkânlarından faydalanamadığı gibi, küçüklü büyüklü bütün üreticiler aynı şartlarda ve ortamlarda ihaleye girmekte, neticede iyi planlanamayan ihaleler nedeni ile orta ölçekli firmaların ihtiyaçları karşılanamamakta ve bunlar da ithalat yolunu tercih etmektedir. Bu durumda yapılabilecekler:
Diğer taraftan 4 Temmuz 2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 645 sayılı KHK ile; Orman Genel Müdürlüğü görev ve yetkilerinde yapılan değişikliklerin zamanın ihtiyaçlarına göre hazırlandığı, son derece akılcı ve kolay çözümler getirdiği değerlendirilmektedir. Buna göre Orman Genel Müdürlüğü;
Diğer taraftan, halen sayıları 8-9 bin civarında olduğu ifade edilen olan “hızar şerit ve atölyelerinin” korunması ve geliştirilmesi gerektiği aşikârdır. Ancak, küçük ölçekli atölyelerin tomruk işlemek yerine, keresteden daha ileri katma değerli ve işçilik ağırlıklı ürünler üretmesini temin etmek amacı ile ihale ortamlarının disipline edilmesi ve bir bütün olarak sektörün düzenlenmesi gerekmektedir. Bu meyanda; bu işletmelerin bir ağ etrafında birleştirilmeleri, “Kümelenme Destek Programı Yönetmeliği” çerçevesinde çalışmalar yapılmasının faydalı ve zaruri olduğu değerlendirilmektedir. “Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçılar Birliği” tarafından hazırlanan “Ağaç ve Orman 2023 Projesi” ve Ocak 2013 tarihinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve TOBB Orman Ürünleri Meclisi tarafından organize edilen “Ormancılık Sektörünün Geleceği Arama Konferansı” ormancılık sektörü için yeni ufuklar çizmiş ve imkânların görülmesinde önemli rol oynamıştır. Yukarda tadat edilen ve herhangi bir teknik veya hukuki engel olmadığı değerlendirilen tedbirlerle; ihracat taahhütlerine girebilen, uzun vadeli yatırım yapabilen, istihdam oluşturan ve kar eden işletmelerin gelişmesine, neticede ormanlarımızın daha iyi bakıma tabi tutulmasına, istihdama ve kırsal kalkınmaya destek olunacaktır. Bu tedbirlerin alınması halinde orman ürünleri satışının en azından yüzde 20 oranında artacağı, ithalatın azalacağı, katma değerli üretim yapan işletmelerin daha karlı çalışacağı, vergi veren bir özel sektör işletmeciliğinin ortaya çıkacağı öngörülmektedir ki bu da hiç de azımsanmayacak bir netice olacaktır. Sabri Avcı Orman Yük. Müh. TOBB Orman Ürünleri Sektörü Meclisi Başkan Yardımcısı & İsmail Belen Orman Yük. Müh.-Kamu Yönetimi Uzmanı FAO Akdeniz Ormancılık Komitesi Başkanı Not: Orman ürünlerinin kullanım alanlarının arttırılması konusunda 2010 yılında TOKİ’ ye gönderilmek üzere hazırlanan yazı taslağı ekte takdim edilmektedir. (01.12.2015- İsmail Belen)
|
MADDE 13- 6831 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Devlet ormanlarında yaptırılan ağaçlandırma, bakım, imar, kesme, toplama, taşıma, imal gibi orman işleri; işyerinin ve işyerinde çalışacakların hangi mülki hudut ve orman teşkilatı hudutları içerisinde kaldığına bakılmaksızın, öncelikle işyerinde veya civarındaki orman köylerini kalkındırma kooperatiflerine ve işyerindeki köylülere veya işyeri civarındaki orman işlerinde çalışan köylülere, işyerine olan mesafeleri ile iş güçleri dikkate alınarak yaptırılır. Ancak; ağaçlandırma faaliyetlerine ait arazi hazırlığı işlerinin makine gücü ile yapılmasının gerektiği hallerde bu fıkra hükümleri uygulanmaz.”
Türkiye’de ormanların tamamı Devlete ait olmakla birlikte üretim işleri orman köylüsünden ve orman köylüsünün örgütlü kurumlarından olan Ormancılık Kooperatiflerinden ve bunun çatı kurumlarından birisi olan ORKOOP’ tan bağımsız olarak yapılamamaktadır.
Benim kanaatime göre ORKOOP gibi ülke çapında iyi örgütlenmiş bir birlik orman teşkilatı için büyük bir kazanımdır. Diğer taraftan üretim giderlerinin fazlalığı, ayrıca orman ürünlerinin dünyadan bir kaç kat fazla olduğu da bilinen bir gerçektir. Ancak çalışan işçinin eline yeterli bir ücret geçmediği de bilinmektedir.
Neticede;
Çözüm önerisi;
MADDE 14- 6831 sayılı Kanunun 69 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 69- Orman idaresi, orman yangınlarını önlemek ve söndürmek maksadıyla her türlü hizmeti yapar veya yaptırır. Orman sayılan alanlar dışındaki yangınlarda ormana sirayet etme riski bulunan kırsal alan yangınlarının söndürülmesine imkânlar ölçüsünde katkı sağlanır. Bu maksatla görevlendirilen personel hakkında 71 inci madde hükümleri uygulanır.
Orman yangınlarını önlemek maksadıyla, orman yangını öncesinde ve yangın esnasında orman idaresi ile diğer kamu kurum ve kuruluşları arasındaki koordinasyonu, mahallin en büyük mülki idare amiri sağlar. Kamu kurum ve kuruluşları, mahallin en büyük mülki idare amirinin verdiği talimatları yerine getirmek ve her türlü desteği sağlamakla yükümlüdür.
Yangın söndürme çalışmalarına fiilen katılan resmi ve özel her türlü aracın akaryakıt giderleri Orman Genel Müdürlüğünce karşılanır. Orman yangınlarıyla mücadelede gönüllülerden de faydalanılır. Gönüllülerin yangına ulaşımı ile yangın söndürmeye yarayacak aletleri ve giyecekleri, Devlet ormanlarında orman idaresi, diğer ormanlarda ise sahipleri tarafından karşılanır. Yangına katılan personel ve gönüllülerin iaşe giderleri yangın söndürme faaliyetleri süresince orman idaresi tarafından karşılanır.
Bu Kanuna göre izne konu edilen Devlet ormanlarında izin sahipleri, hususi ve hükmi şahsiyeti haiz amme müessesesine ait ormanlarda ise sahipleri, orman yangınlarının önlenmesi ve söndürülmesi ile ilgili her türlü tedbiri almakla yükümlüdürler.”
Realitede kırsal alan yangınları ağırlıklı olarak Orman Genel Müdürlüğünce yapılmaktadır. Ülkeyi bir bütün olarak düşündüğümüzde, etkin kaynak kullanımı açısından uygun bir düzenleme olarak değerlendirilmektedir.
Ancak gerek personelin, gerekse kamuoyunun bu sürece hazırlanması gerekmektedir. Beklentinin yüksek tutulması sahada bir çok problem çıkarmaktadır.
Yangınlarda gönüllülerden istifade edilmesi de uygun bir tedbir olarak görülmektedir. Bunun için gerekli yönetmelikler hızlıca çıkarılmalı ve eğitim ağırlıklı iş planı yapılmalıdır. Gerekli eğitime alınmamış gönüllülerin yangın söndürme çalışmalarına katılması karışıklığa neden olabilecektir.
MADDE 25- 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 71 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine “orman yangınlarıyla mücadele eden araçlar,” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 33- 31/10/1985 tarihli ve 3234 sayılı Orman Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 33 üncü maddesinin başlığı “Mal ve kıymetlerin hukuki durumu ile istisna ve muafiyetler” şeklinde değiştirilmiş, birinci fıkrasının son cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve aynı maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Genel Müdürlük, 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan, bu Kanunda belirtilen görevleri kapsamında düzenlenen kâğıtlar sebebiyle damga vergisinden ve tapu ve kadastro işlemlerinden kaynaklanan döner sermaye hizmet bedellerinden muaftır.
Genel Müdürlüğün gelirleri vergiden müstesnadır. Bu istisna, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yapılan kesintileri kapsamaz.”
MADDE 34- 3234 sayılı Kanuna aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.
“EK MADDE 1- Orman muhafaza memuru ve orman mühendisi olarak atanacaklar, ilgili mevzuatı uyarınca yapılan merkezî sınav sonucuna göre, atanacak kadro sayısının dört katına kadar çağrılacak adaylar arasından sınav komisyonlarınca yapılacak sözlü ve uygulamalı sınav sonucuna göre belirlenir. Bu maddenin uygulanması ile ilgili usul ve esaslar Orman Genel Müdürlüğü tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.
EK MADDE 2- Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu ile ulusal, bölgesel ve yerel yayın yapan özel televizyon kuruluşları ve radyolar ayda en az doksan dakika olmak üzere orman kaynaklarının usulsüz müdahalelere, tabii afetlere, orman yangınlarına karşı korunması, gerekli tedbirlerin alınması, su kaynaklarının muhafazası ve kirliliğinin önlenmesi, tabiat sevgisi ve bilincinin artırılması, çölleşme ile mücadele, hayvanların ve tabii hayatın korunması konularında uyarıcı ve eğitici mahiyette yayınlar yapmak zorundadır. Bu yayınlar, asgari otuz dakikası 17:00-22:00 saatleri arasında olmak üzere, 08:00-22:00 saatleri arasında yapılır ve yayınların kopyaları her ay düzenli olarak Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna teslim edilir. Bu saatler dışında yapılan yayınlar, aylık doksan dakikalık süreye dâhil edilmez. Bu programlar, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanır veya hazırlatılır. Hazırlanan programların Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından radyo ve televizyonlarda yayınlanması sağlanır. Bu fıkra kapsamında yapılan yayınlar için herhangi bir bedel ödenmez. Bu yayınların ve sürelerinin denetimi Radyo ve Televizyon Üst Kurulunca yapılır.
MADDE 44- 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 7 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “bedelleri ile” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 45- 5996 sayılı Kanunun eki ek-2’de yer alan “ÜRETİM, İŞLEME VE DAĞITIM AŞAMALARINDA RESMİ KONTROLLERDEN SORUMLU MESLEK MENSUPLARI” tablosunun
“A. BİRİNCİL ÜRETİM” kısmının ikinci satırının ikinci sütununa “Ziraat mühendisi” ibaresinden sonra gelmek üzere “, orman mühendisi, tütün teknoloji mühendisi” ibaresi eklenmiş,
“B. ÜRETİM VE İŞLEME” kısmının, “Hayvan kökenli gıda ve yemler” sütununun birinci satırının birinci sütunu “Kesimhane ve kombinalar” şeklinde değiştirilmiş, bu satırdan sonra gelmek üzere “Parçalama işlemi yapılan yerler” satırı eklenerek satırın ikinci sütununa “Veteriner hekim, gıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda ve zootekni bölümü)” ibaresi eklenmiş, son satırının ikinci sütununa “Veteriner hekim,” ibaresinden sonra gelmek üzere “ziraat mühendisi (zooteknist), su ürünleri mühendisi” ibaresi eklenmiş, ikinci satırındaki yem işletmeleri satırının ikinci sütunundaki “(balık yemi üreten işletmeler)” ibaresi çıkarılmış, dördüncü satırının ikinci sütununa “ziraat mühendisi,” ibaresinden sonra gelmek üzere “su ürünleri mühendisi” ibaresi, son satırının ikinci sütununa “kimya mühendisi” ibaresinden sonra gelmek üzere “, orman mühendisi, orman endüstri mühendisi” ibaresi,
“C. DAĞITIM” kısmının “Perakende işyerleri” bölümünün birinci satırının ikinci sütununa “veteriner hekim” ibaresinden sonra gelmek üzere “gıda mühendisi” ibaresi, ikinci satırının ikinci sütununa “ziraat mühendisi” ibaresinden sonra gelmek üzere “, orman mühendisi, orman endüstri mühendisi, gıda mühendisi” ibaresi, üçüncü satırının ikinci sütununa “ziraat mühendisi” ibaresinden sonra gelmek üzere “su ürünleri mühendisi” ibaresi, beşinci satırının ikinci sütununa “ziraat mühendisi,” ibaresinden sonra gelmek üzere “su ürünleri mühendisi, balıkçılık teknolojisi mühendisi” ibaresi, aynı bölümün sonuna “Su ürünleri depolayan ve dağıtan” satırı ve bu satırın ikinci sütununa “Veteriner hekim, su ürünleri mühendisi, gıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda ve su ürünleri bölümü)” ibaresi, aynı kısmın üçüncü satırının ikinci sütununa “kimya mühendisi” ibaresinden sonra gelmek üzere “, orman mühendisi, orman endüstri mühendisi” ibaresi, dördüncü satırının ikinci sütununa “veteriner hekim” ibaresinden sonra gelmek üzere “su ürünleri mühendisi,” ibaresi ve
“Ç. İTHALAT” kısmının birinci satırının ikinci sütununa “ziraat mühendisi” ibaresinden sonra gelmek üzere “gıda mühendisi” ibaresi eklenmiş, üçüncü satırından “ve hayvansal ürünler” ibaresi çıkarılmış, ikinci sütununa “veteriner hekim” ibaresinden sonra gelmek üzere “su ürünleri mühendisi,” ibaresi, dördüncü satır olarak “Hayvansal ürünler” satırı, bu satırın ikinci sütununa “Veteriner hekim, gıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda, süt ve su ürünleri bölümü), su ürünleri mühendisi (su ürünleri ithalatı)” ibaresi eklenmiş, “Yemler” satırının ikinci sütununa “veteriner hekim” ibaresinden sonra gelmek üzere “, su ürünleri mühendisi,” ibaresi, son satırının ikinci sütununa “kimya mühendisi” ibaresinden sonra gelmek üzere “, orman mühendisi, orman endüstri mühendisi” ibaresi eklenmiştir.
İsmail BELEN
Orman Yüksek Mühendisi-Kamu Yönetimi Uzmanı
Eposta : ismailbelen52@gmail.com Web Sayfası : www.gonder.org.tr Cep Telefonu : 0 506 222 48 19
Doğum Yeri ve Tarihi: Ordu/1972 Av. Züleyha Belen ile evli. 1996 ve 2004 Doğumlu İki Oğlu var. |
Eğitim
Yabancı Dil
İyi seviyede İngilizce, başlangıç seviyesinde Arapça ve Fransızca
Sosyal Medya
[1] http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2018/04/20180428-1.htm
[2] http://www.ormancilardernegi.org/icerik_detay.asp?Icerik=1565
[3] http://www.un.org/esa/forests/news/2018/05/un-forum-to-highlight-forests-fundamental-role-in-supporting-healthy-resilient-societies/index.html
Geleceğin, kişilerin hayalleriyle ve yaptıklarıyla şekilleneceğinin farkındayız. Herhangi bir şeyi daha iyiye götüreceğine inandığınız bir düşünceniz mi var? Herhangi bir konuda yeni bir fikriniz mi var? “Buldum” dediğiniz bir şey mi icat ettiniz? Heyecanınızı yürekten paylaşıyoruz. “Geleceğe GÖNDERi”lerinizi bizimle paylaşın, destek olalım! Lütfen görüş ve önerilerinizi gonder.carfu@gmail.com eposta adresi ile bizimle paylaşın. Köşe Yazıları bölümünde yazı […]
One Response to Türkiye Ormancılar Derneği Paneli