Şili: Ağaçlandırma ve ormancılıkta muhteşem bir başarı

Toplam 3,1 milyon hektar plantasyon ormanından yıllık 48 milyon m3 üretim. Hektar başı ortalama 30-40 m3 yıllık artım. 7 milyar USD yıllık ihracat.

Bir süredir dünyadaki ve Türkiye’deki özel ağaçlandırma çalışmalarını inceliyorum.

Bir Latin Amerika ülkesi olan Şili‘ nin genel olarak ormancılık, özelde ise ağaçlandırmalardaki muhteşem başarısı beni heyecanlandırdı. Okuduğum raporlar beni daha detaylı bir incelemeye teşvik etti.

Benim gibi bu güzel ülkeyi yeni tanıyan meslektaşlarım için kısa bir bilgilendirme yapmak iyi olur diye düşünüyorum.

Sık sık kullandığımız bir deyimle “dünyanın öbür ucunda” olan Şili’ nin resmi adı Şili Cumhuriyeti (Republic of Chile).

Dünya Bankasının 2022 Aralık ayı ülke verilerine göre toplam nüfusu 19,493,184 kişi. Kişi başı milli gelir 16,265.1 USD. Türkiye’den iki kat daha zengin, yaklaşık olarak.

Toplam alanı 75,6 milyon hektar. Türkiye ise 78,3 milyon hektar.

Türkiye-Şili ilişkileri gayet iyi. Başken Santiago’da Büyükelçiliğimiz, Ankara Gaziosmanpaşa’da Şili’ nin Ankara Büyükelçiliği var.

Şili’ nin ormancılıkla ilgili detaylı bilgilerini 2020 yılında Dünya Bankası tarafından hazırlanan Şili Ormancılık Ülke Raporu üzerinden ve ilgili web sayfalarından aldım.

“Country Forest Note for Chile-CHILE’S FORESTS A pillar for inclusive and sustainable development”

Bundan sonrasını bu bu rapordan aldığım notlarla devam edeceğim:

Yirminci yüzyılın başından bu yana Şili, ulusal koşullarına uyarlanmış bir ormancılık modeli geliştirerek, orman varlığını önemli ölçüde artırarak ve küresel erişime sahip oldukça rekabetçi bir endüstri geliştirdi. Ormancılık ülkenin temel ekonomik faaliyetlerinden birisi haline geldi.

Ülkede ekili ormanlara (plantasyon ormanları) dayalı geniş bir doğal sermaye oluşturma konusunda önemli başarılara rağmen, ormancılık sektörü yeni zorluklarla karşı karşıyadır.

Artan sıcaklıklar ve azalan yağışlarla birlikte iklim değişikliğinin etkileri çölleşme, arazi bozulması ve kuraklık süreçlerini hızlandırmaktadır.

Ayrıca, orman yangınlarının sıklığını ve yoğunluğunu artırmakta, yüzbinlerce insanın yaşam kalitesini, kerestenin gelecekteki mevcudiyetini etkilemekte ve ülkenin ekosistemleri üzerinde çeşitli başka etkiler yaratmaktadır.

Bu yeni senaryo aynı zamanda, mevcut ulusal ve küresel bağlamda orman sektörünün sürekli büyümesini daha etkin bir şekilde desteklemesini ve ormancılık sektörü için ekonomik, sosyal ve çevresel faydalar üretmeye devam etmesini sağlamak için mevcut kurumsal çerçevenin güçlendirilmesi, modernleştirilmesi ve uyarlanması ihtiyacını da beraberinde getirmektedir.

Rapor aşağıdaki resimde de görüldüğü üzere üç ana bölüm ve alt bölümlerden oluşuyor.

Bunlar; 1) Ülke bilgileri 2) Şili orman sektörünün bir bütün olarak değerlendirilmesi 3)Kapsayıcı ve sürdürülebilir bir modele doğru öneriler.

Bir Latin Amerikası olan Şili’ nin ormanları 1700-1800′ lü yıllarda büyük oranda tahrip edilmiş. Ormanların tarımsal alanlara dönüştürülmesi devlet tarafından desteklenmiş.

Bu tahribatın ciddi risk oluşturmaya başlaması üzerine 1872 yılında doğal ormanların ve su havzalarının korunmasını amaçlayan ilk yasa çıkarılmış. 1888 yılında ilk Radiata Çamı tohumları bir tüccar tarafından Şili’ye getirilmiş.

1938 yılında endüstriyel plantasyonlar ile ilgili ilk silvikültür kitabı basılmış.

Alman Orman Mühendisi Konrad Peters, orman ağaçlandırma yönetimi üzerine ilk çalışma olarak kabul edilen “Şili’de Silvikültürel Deneyimler” isimli kitabını yayınlamış. Bu kitap bugünkü sanayinin temellerinin atıldığı kitap olarak kabul ediliyor.

Yine 1938 yılında Şili Ekonomik Kalkınma Ajansı CORFO (The Chilean Economic Development Agency (CORFO) kurulmuş.

1952 yılında Şili Ahşap Endüstrisi Derneği (CORMA) kurulmuş. Günümüzde Şili’deki plantasyon alanlarının %55’i CORMA‘ ya ait. Zaten üretim ve ihracatın-ticaretin neredeyse tamamı plantasyon alanlarından ve özel sektörce yapılıyor.

1944 yılında Amerika’ lı Orman Mühendisi Irving Haig başkanlığındaki bir heyet Şili’ yi ziyaret etmiş. Bu ziyaret Şili’nin uluslararası ormancılık faaliyetlerinin başlangıcını oluşturmuş.

1959 yılında ilk kağıt fabrikası kurulmuş.

1961 yılında FAO ve CORFO işbirliğinde ormancılık sektöründe ar-ger faaliyetlerini geliştirmek üzere ormancılık enstitüsü (Instituto Forestal – INFOR kurulmuş.

1970 yılında devlete ait “Ağaçlandırma Şirketi- Reforestation Corporation (COREF) kurulmuş. Bu şirket yaklaşık 200 000 hektar alanın ağaçlandırılması için devlet ve mülk sahipleri arasında aracılık yapmış.

1974 yılında özel sektör tarafından yapılacak ağaçlandırmaları desteklemeyi amaçlayan, yer tahsisi, vergi muafiyeti gibi bir çok teşvikler içeren “701 Sayılı Orman Gelişim Yasası” kabul edilmiş.

Yine 1974 yılında COREF’ in yerine CONAF- Şili Ulusal Orman Teşkilatı/Firması kurulmuş. (The National Forest Corporation-CONAF)

Günümüzde Şili Tarım Bakanlığı na bağlı olarak faaliyet gösteren CONAF Şili’ nin hiç orman olmayan Atacama Desert milli parkının yönetiminden de sorumludur.

2004 yılında Şili Orman Sertifikasyonu (the Chilean System for Sustainable Forest Management Certification-CERTFOR) kurulmuş ve PEFC ile birlikte çalışmaya başlamış.

2019 yılında ise Dünya Bankası ve Green Climate Fund desteği ile NDC (Nationally Determined Contribution) belgesini hazırlamış.

Şilinin ağaçlandırma faaliyetlerinden çıkarılacak dersler şunlar olabilir diye düşünüyorum.

1- İyi planlanmış uzun vadeli bir politika ve mevzuat şart. Şilide yüzyıllık bir politikadan bahsetmek mümkün.

2- Kamu özel sektör işbirliği hayati öneme sahip. Orman sektöründeki özel yatırımları teşvik edecek mekanizmaya ihtiyaç var. Şili ormancılık sektörünün temelleri, plantasyon ormanlarının tesisi ve genişletilmesini destekleyen uzun vadeli bir kamu-özel sektör ittifakına dayalı olarak inşa edildi. Devlet planladı, özel sektör uyguladı. Bence Türkiye de aynı metodu izlemeli.

3- Kapsamlı bir eylem planı. Şili’deki endüstriyel plantasyon alanlarının yarısından fazlasının Şili Ahşap Endüstrisi Derneğine ait olduğu çok önemli bir bilgi.

Bu kapsamda;

Başta Türkiye Orman Ürünleri Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TORİD) ve MDF ve Yonga Levha Sanayicileri Derneği (YOMSAD)olmak üzere;

TOBB Orman Ürünleri Sektör Meclisi, Orman Mühendisleri Odası, Türkiye İhracatçılar Meclisi,

Birleşmiş Milletler UNDP Türkiye Ofisi, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO),

Ulusal Ahşap Birliği Derneği (UAB), Kontrplak Üreticileri Derneği (KONÜDER), Mobilya Sanayi İş Adamları Derneği (MOBSAD), Sürdürülebilir Orman Yönetimi Ürün ve Hizmetleri Belgelendirme Derneği (SOYDER), Tüm Epal Palet Üreticileri Kalite Derneği (TEPAL), Tüm Ahşap Palet Sanayici İşadamları Derneği (TAPSIAD), Akdeniz Ağaç ve Orman Ürünleri Üreticileri Derneği (AKOD), Geleceği Önemseyenler Derneği-GÖNDER, FSC ve PEFC gibi sertifikasyon kuruluşları ve  diğer Sivil Toplum Kuruluşları ve kamu kurumları (Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Ticaret Bakanlıı, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi vb.) işbirliğinde,

Türkiye şartlarına uygun, ihracat odaklı bir “endüstriyel plantasyon eylem planı” hazırlanmalı, Cumhurbaşkanlığı onayı ile uygulamaya geçirilmelidir. Bu planın temel hedefi ülkenin ihtiyaç duyduğu odun hammaddesinin tamamen endüstriyel plantasyonlardan karşılanmasını sağlamak olmalıdır.

Eylem Planının hazırlanması aşamasında Şili, Finlandiya, Macaristan gibi ülkelerdeki iyi uygulamalar incelenmeli ve ticari ilişkiler şekillendirilmelidir.

4- Belirgin, etkili ve uzun vadeli finansal ve teknik destek. Şili Hükümeti endüstriyel plantasyonlara uygun sahaları kendisi belirledi, projesini kendisi hazırladı. Onaylanan proje masraflarının %75′ ini doğrudan hibe olarak verdi. Sahalar vergiden muaf tutuldu.

5- Endüstriyel Plantasyonlarda kullanılacak türlerin belirlenmesi, tohum, fidan, fidanlık gibi tedarik zincirlerinin oluşturulması.

OGM’ nin verilerine göre 2021 yılı sonu itibariyle Türkiye’de toplam 23 110 000 hektar orman bulunmaktadır. Bunun 21 883 366 hektarı koru, 1 276 634 hektarı baltalık ormandır. Koru ormanının %58’i ( 13 150 371 ha) normal kapalı (verimli), %48’ i (8 682 995 ha) ise boşluklu kapalı(degrade)dır.


Ormanlardaki toplam ağaç serveti 1 721 695 000m3’ tür.

Buna göre ülke ormanlarının ortalama serveti 75 m3/ha, verimli koru ormanlarındaki servet 125 m3/ha, bozuk koru ormanlarındaki servet ise 7 m3/ha dır. FAO’ya göre dünya genelinde 1 hektarda ortalama 137 m3 orman serveti bulunmaktadır.


Ülke ormanlarının yıllık cari artımı toplam 47 600 000m3/yıldır. Verimli koru ormanlarının toplam yıllık cari artımı 44 863 388m3/yıldır.

Buna göre 1 ha verimli koru ormanındaki yıllık cari artım 3,4 m3/ha, bozuk koru ormanlarındaki yıllık cari artım ise 0,2 m3/ha dır.

Bu artım miktarları ile endüstriyel plantasyon kurulması imkansızdır.

Bu kapsamda Türkiye şartlarına uygun en fazla beş tür seçilerek (kızılçam, kızılağaç, kavak, akasya vb.) orjin denemeleri hızla tamamlanmalıdır.

6- Endüstriyel plantasyonların tesisi ve takibi için gerekli kurumsal yapı oluşturulmalıdır. Her ne kadar temel sorumluluk ve liderlik Orman Genel Müdürlüğünde olacak olsa da bu süreç özel sektör mantığı ile planlanmalı ve yürütülmelidir. Bunun için Sağlık Bakanlığı koordinatörlüğünde uygulanan “Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İş Birliği Modeli İle Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi Ve Hizmet Alınması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” benzeri bir mevzuat çıkarılabilir.

7- Endüstriyel Plantasyon Eylem Planı Ülkenin iklim politikasının temel unsurlarından birisi olmalıdır.

2 Responses to Şili: Ağaçlandırma ve ormancılıkta muhteşem bir başarı

Geleceğe GÖNDERiler

Geleceğin, kişilerin hayalleriyle ve yaptıklarıyla şekilleneceğinin farkındayız. Herhangi bir şeyi daha iyiye götüreceğine inandığınız bir düşünceniz mi var? Herhangi bir konuda yeni bir fikriniz mi var? “Buldum” dediğiniz bir şey mi icat ettiniz? Heyecanınızı yürekten paylaşıyoruz. “Geleceğe GÖNDERi”lerinizi bizimle paylaşın, destek olalım! Lütfen görüş ve önerilerinizi [email protected] eposta adresi ile bizimle paylaşın. Köşe Yazıları bölümünde yazı […]