İklime Duyarlı Ormancılık Projesi-IDOP

İklime Duyarlı Ormancılık Projesi-IDOP

İklim değişikliği başta orman yangınları olmak üzere, sel, kuraklık, böcek epidemisi gibi afetleri tetiklemektedir. Ormanlar ve ahşap başta olmak üzere orman ürünleri bir yandan karbon depolama işlevi görürken, diğer taraftan mevcut ormanların sürdürülebilir şekilde yönetimi, ağaçlandırma ve rehabilitasyon yoluyla depolama kapasitesi artırılmakta, ayrıca doğa temelli çözümler yoluyla ormanların iklim değişikliğine uyumunu güçlendirme imkanı bulunmaktadır.

https://www.ogm.gov.tr/tr/haberler/genel-mudurlugumuz-tarihinde-yapilacak-olan-en-buyuk-butceli-dis-kaynakli-proje-i%CC%87cin-i%CC%87mzalar-atildi

Orman yangınları bir yandan insanların hayatına, yaşam alanlarına, arazilere, biyolojik çeşitliliğe zarar verirken, diğer taraftan önemli bir karbon salınımı ortaya çıkarmaktadır.

Bir Akdeniz Ülkesi olan Türkiye orman yangınlarına karşı son derece hassas durumdadır. Akdeniz bölgesine ilaveten son yıllarda yangınlar Karadeniz bölgesi dâhil tüm ülkenin en önemli çevresel, sosyal ve ekonomik problemlerinden birisi haline gelmiştir. 

Ülke tarihindeki en kötü orman yangını sezonu olarak tarihe geçen, 28 Temmuz-12 Ağustos 2021 tarihleri arasında 54 ilde çıkan 299 adet orman yangınında yaklaşık 150 bin hektar saha zarar görmüştür. Ayrıca vatandaşlarımızdan ve orman teşkilatımızdan şehitler verilmiş, çok sayıda yerleşim alanı tahrip olmuştur. 

Yanan alan, tek bir yangın sezonunda Türkiye’de şimdiye kadar kaydedilen en büyük alan olmuş ve ortalamanın 25-30 katı kadar sahayı etkilemiştir.

Son yıllardaki gelişmeler ve dünya genelindeki eğilimler ile bu konuda hazırlanan raporlar  orman yangınlarının sayı ve şiddetindeki artış ile beraber yangın mevsim süresinin uzayacağını göstermektedir. Bu durum mevcut uygulamaların gözden geçirilmesini ve ilave tedbirler alınmasını zaruri kılmaktadır.

(https://www.profor.info/sites/profor.info/files/PROFOR_ManagingWildfires_2020_final.pdf )

Orman yangınlarının ormanlara olan doğrudan etkilerinin yanında,  başta orman köylüsü olmak üzere, yerleşim alanları, ahşap sektörü, turizm, ekoturizm, avcılık, madencilik, arıcılık, hayvancılık, sağlık, gıda gibi birçok sektör de yangınlardan etkilenmektedir. Yangınlar, ani etkilerinin yanında, uzun vadeli sağlık problemlerini tetiklemekte, arazinin ekosistem değerleri, biyoçeşitlilik ile insanlık için hayati değer taşıyan gıda ve su kaynakları zarar görmektedir.

Yangınlar; nüfus artışı ve yerleşim alanlarının kırsala doğru gelişmesi, ekonomik ve sosyal gelişmeler ile birlikte bina ve konutların etraflarına daha fazla ağaç dikilmeye başlanması ile birlikte son yıllarda şehirleri daha fazla tehdit eder hale gelmiştir.  Başta Amerika Birleşik Devletleri, İspanya, Portekiz olmak üzere birçok ülke orman yangınlarını “ulusal güvenlik” meselesi olarak değerlendirmeye başlamış ve bu kapsamda oldukça etkin tedbirler almaya başlamıştır.

Bilindiği üzere, orman yangınları temel olarak sıcaklık (oksijen), yanıcı madde ve tutuşturucunun birleşiminden meydana gelmektedir. İklim değişikliğinden kaynaklı olarak sıcaklık devamlı artmaktadır. Tutuşturucu ise kimi zaman kasten veya farkında olmadan insanlar, yıldırım gibi doğal olaylar veya elektrik hatları gibi altyapı yatırımları olabilmektedir.

Sıcaklık artışı gibi ormanlardaki yanıcı madde de sürekli artmaktadır.

Şehirlerdeki nüfus artışının aksine kırsaldaki nüfus azalmış, buna bağlı olarak hayvancılık ve neticede orman sağlığı ve yangınla mücadele açısından olumlu etkileri olan düzenli ve planlı otlatmada düşüşler yaşanmıştır. Çeşitli sosyal baskılar nedeniyle başta korunan alanlar olmak üzere özellikle yerleşim yerlerinin yakınlarındaki ormanlarda yapılması gereken bakım (seyreltme) ve diğer silvikültürel müdahalelerde zorluklar yaşanabilmektedir. Bu ise ormanlardaki yanıcı madde miktarında artışlara sebep olmuştur.

Orman yangınlarının önemli bir bölümü kırsaldaki yerleşim yerlerinden ve başta anız olmak üzere tarımsal amaçlı faaliyetlerden kaynaklanmaktadır.  Ancak Türkiye’de orman yangınları ile mücadele dışındaki itfaiye hizmetleri genel olarak belediyeler eliyle yürütülmekte, kırsaldaki yangınları koordine edecek merkezi bir birim bulunmamaktadır. Yangınların söndürülmesi esnasında Orman Genel Müdürlüğünün mesaisinin önemli bir bölümü, köyler ve diğer yerleşim yerlerini, turizm alanlarını, korunan alanları ve hayvanları korumaya ayrılmaktadır.

Diğer taraftan gün aşırı süren özellikle büyük ölçekli yangınlarda ciddi kamuoyu baskısı oluşmakta, yeterince bilgi sahibi olmayan kurum ve kişilerin baskısı, yanlış söylemleri ve uygun olmayan müdahaleleri yangın söndürme faaliyetlerini olumsuz yönde etkilemektedir. İklim değişikliğinin getirdiği şartları da dikkate alarak, orman yangınları için,  ormanların, tarım arazilerinin, yerleşim yerlerinin, diğer bir ifade ile tüm peyzajın (landscape) ve kurumların bir bütün olarak ele alınacağı yaklaşımlar (Entegre yangın yönetimi/Integrated Fire Management)gerekmektedir.

Son yangınlarda görüldüğü gibi, özellikle büyük yangınlarda uluslararası işbirliği son derece önemli hale gelmektedir. Ancak bunun alt yapısının önceden hazırlanması, kural ve kaidelerin belirlenmesi ve uluslararası anlaşmalarla teyit edilmesi gerekmektedir.  

Orman yangınları her şeyden önce ormanların sağlığı ile ilgilidir. Ormancılık tekniklerine uygun şekilde, sürdürülebilir orman yönetimi kriter ve göstergelerine uygun şekilde tesis edilen ve yönetilen ormanlarda daha az yangın çıkacağı, çıkan yangınlara daha hızlı şekilde müdahale edilebileceği, daha hızlı şekilde söndürülebileceği ve yangın sonrası restorasyon çalışmalarının daha etkin şekilde yapılacağı aşikardır.

Orman yangınları ile mücadelenin en etkili yolu, tohumdan başlayarak orman ürün ve hizmetlerinin son tüketimine kadarki zincirde yer alan ormanla ilgili tüm unsurların (ağaçlandırma, bakım, koruma, otlatma, üretim, yangınla ilgili hazırlıklar, yangını söndürme, yanan alanların restorasyonu vb.)  ve toplumun orman yangınları ile uyumlu ve yangına hazır hale getirilmesidir.

2021 yılındaki yangın sonrası Orman Genel Müdürlüğü konuyu kapsamlı şekilde ele almış ve 13-15 Ekim 2021 tarihlerinde “İklim Değişikliği Sürecinde Orman Yangınları Çalıştayı” düzenlemiştir.

Üniversiteler, Sivil Toplum Kuruluşları, Mahalli idareler, Kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör ve Basın Yayın organlarından gelen 268 uzman katılımcının iştirakiyle toplanan çalıştayda, yangınların ülkemiz ormanlarına verdiği zararı en aza indirmek için tecrübe ve bilgi paylaşımı, etkili eğitim, teknolojinin doğru kullanılması, risk analizi ve risk azaltma gibi konuların yanı sıra yangınlarda kurumlar ve disiplinler arası işbirliği, koordinasyon ve hızlı iletişimin önemine vurgu yapılmıştır. Sürdürülebilir orman yönetimine tehdit oluşturan orman yangınlarının önlenmesi, yangın öncesi planlama, yönetim ve organizasyonu, mücadele faaliyetlerinde uygulama, araştırma, kolaylaştırıcı tedbirlerin belirlenmesi ve yangın sonrası yeniden ormanlaştırma çalışmalarının bilimsel, teknik, sosyal, ekonomik ve uluslararası boyutlarını içeren müzakereler yapılmıştır.

https://www.ogm.gov.tr/tr/haberler/orman-yanginlari-calistayi-devam-ediyor
https://www.tuba.gov.tr/files/yayinlar/bilim-ve-dusun/Orman%20Yanginlari/TUBA-978-605-2249-79-6_Ch17.pdf

Orman yangınları ulusal gündemin yanında uluslararası alanda da büyük bir dikkatle izlenmekte ve çeşitli mekanizmalar ve işbirlikleri geliştirilmektedir. 

Malumları olduğu üzere, ülkemizin, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) kapsamında 2015 yılında kabul edilen “Paris Anlaşması-PA” na katılımı  7335 Sayılı Kanun ile kabul edilmiş, ardından 7 Ekim 2021 tarih ve 31621 (Mükerrer) Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile yürürlüğe girmiştir.

http://www.gonder.org.tr/?s=Paris

Anlaşma, sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğun ortadan kaldırılması bağlamında BMİDÇS’ nin uygulamasını geliştirmeyi hedeflemektedir. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı uyum kabiliyetinin ve direncin arttırılması,  düşük sera gazı emisyonlu kalkınmanın temin edilmesi ve düşük emisyonlu ve iklim dirençli kalkınma için uygun finansal destek verilmesi, bunlar gerçekleştirilirken gıda üretiminin zarar görmemesi PA’ nın öncelikli hedeflerindendir.

Ormanlar, sürdürülebilir orman yönetimi, başta su, enerji ve odun dışı orman ürünleri olmak üzere ormanların sağladığı ürün ve hizmetler, kırsal kesimin desteklenmesi, ahşap temelli sektörler iklim değişikliği ile mücadele için hayati öneme sahiptir. Sürdürülebilir şekilde yönetilen ormanlar ve orman ürünleri önemli bir yutak alanı oluşturmakta iken, başta orman yangınları olmak üzere çeşitli nedenlerle meydana gelen ormansızlaşma ve ormanların tahribi önemli bir emisyon kaynağı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede PA ormancılıkla ilgili birçok hüküm içermekte ve ormancılıkla ilgili projelerin uygun mekanizmalarla desteklenmesini öngörmektedir.

PA’ nın 5/1 Maddesi: “Taraflar, uygun olan şekilde, ormanlar da dâhil olmak üzere sera gazı yutak ve rezervlerini korumak ve güçlendirmek için harekete geçmelidir.” hükmünü içerirken 5/2 Maddesi ise: “ormansızlaşmadan ve ormanların bozulmasından kaynaklanan emisyonların azaltılmasına, korumanın rolüne, ormanların sürdürülebilir yönetimine ve orman karbon stoklarının güçlendirilmesine yönelik teşviklere” vurgu yapmaktadır.

PA’ nın   8/1 Maddesi “aşırı hava olaylarından kaynaklanan kayıp ve zararların riskinin azaltılması”, 8/4 Maddesi ise aşırı hava olaylarına karşı alınabilecek  “erken uyarı sistemleri, acil durumlara hazırlık, kapsamlı risk yönetimi, toplulukların, geçim kaynaklarının ve ekosistemlerin dirençliliği” gibi tedbirleri açıklamaktadır.  9/1 Maddesi ise bu kapsamda uygulanacak projelere sağlanacak “finans kaynağını” tanımlamaktadır. PA’ nın TBMM’ce onaylanıp Cumhurbaşkanlığı Kararı ile yürürlüğe girmesini müteakip Anlaşmada yer alan finans kaynaklarında da gelişme olmuş ve bizzat Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yaklaşık 3,2 milyar Euro bütçeli bir fon paketi için anlaşma yapıldığını ifade etmiştir.

Dünya Bankası açıklanan bu fonun destekleyicilerinden birisidir. Diğer taraftan tüm dünya genelinde orman yangınları ile mücadele faaliyetlerine ciddi şekilde teknik ve finansal destek vermektedir.

Bu kapsamda hem açıklanan fon paketinden istifade edilmesi, hem de tüm dünyada uygulanan tedbirlerin ülkemiz şartlarına uyumlaştırılması, diğer taraftan ülkemiz tecrübelerinin diğer ülkeler ile paylaşılması imkânları için Dünya Bankası ile işbirliği yapılmasının faydalı olacağı değerlendirilmiş ve bu çerçevede 21 Ekim 2021 tarihinde Dünya Bankası yetkilileri ile bir değerlendirme toplantısı yapılmıştır.

Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey başkanlığında yapılan bu toplantı neticesinde;

  • Ormancılık sektörünün, hem azaltım hem de uyum (yangınlara, sel baskınlarına, zararlılara ve hastalıklara vb. karşı dayanıklılığın güçlendirilmesi) açısından Türkiye’nin iklim değişikliği çabalarının merkezinde yer aldığı, aynı zamanda üretimi, istihdamı ve kırsal alanlarda büyümeyi teşvik ettiği,
  • Dünya Bankasınca  iklim eylemine büyük önem verildiği, Türkiye adına  Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalara kapsamında, Dünya Bankasınca sağlanacak finansman desteği üzerinde çalışıldığı, Paris Anlaşması’nın uygulanması ve düşük karbon ekonomisine geçişte daha fazla finansman sağlanmasının araştırıldığı,
  • Bu işbirliği paketinin bir parçası olarak, Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkı (NDC) kapsamında ülkenin iklim çabalarına katkıda bulunabilecek bir dizi projeye öncelik verileceği, orman yangınları ile ilgili bir projenin bu pakete dâhil edilebileceği,
  • Orman Genel Müdürlüğü tarafından orman yangını yönetimi ve orman rehabilitasyon çabalarının bütüncül bir şekilde güçlendirilmesine yönelik kapsamlı bir potansiyel proje tasarlanabileceği, Birleşmiş Milletler Ekosistem Restorasyonu Stratejisi kapsamında yangın sonrası iyileştirme faaliyetlerinin bu projeye dahil edilebileceği müzakere edilmiştir.

Bu görüşme neticesinde ulusal gerekliliklerin yerine getirilmesi şartıyla böyle bir projeye 200-400 milyon USD arasında finansman sağlanabileceği değerlendirilmiştir.

Bu görüşmeyi takiben Orman Genel Müdürlüğü kendi içinde çalışmaları tamamlamış ve 27 Aralık 2021 tarihinde konuyu Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (CSBB) ile Hazine ve maliye Bakanlığına iletmiştir.

30 Nisan 1999 Bakan takdimi

2 Responses to İklime Duyarlı Ormancılık Projesi-IDOP

Geleceğe GÖNDERiler

Geleceğin, kişilerin hayalleriyle ve yaptıklarıyla şekilleneceğinin farkındayız. Herhangi bir şeyi daha iyiye götüreceğine inandığınız bir düşünceniz mi var? Herhangi bir konuda yeni bir fikriniz mi var? “Buldum” dediğiniz bir şey mi icat ettiniz? Heyecanınızı yürekten paylaşıyoruz. “Geleceğe GÖNDERi”lerinizi bizimle paylaşın, destek olalım! Lütfen görüş ve önerilerinizi gonder.carfu@gmail.com eposta adresi ile bizimle paylaşın. Köşe Yazıları bölümünde yazı […]