Türkiye Özel Ağaçlandırma Mevzuatı ve Uygulamaları

Orman ürünlerine olan talep her geçen gün artıyor. Diğer taraftan mevcut ormanlardan üretim yapılması da gittikçe zorlaşıyor. En son Avrupa Birliği 6 Aralık 2022 tarihinde son derece önemli bir çalışma başlattı.

Bu durumda yeni çözümler bulunması ve tedbirler alınması gerektiği aşikar. Bunun en iyi yollarından birisi “tarımsal ormancılık-agroforestry” ile uyumlu özel ağaçlandırmaların artırılması. Bunun uygulamadaki adı “hızlı gelişen tür ağaçlandırmaları/endüstriyel plantasyonlar” veya İngilizcesi ile “industrial plantations

Ülkemizde bunun karşılığı genel olarak “özel ağaçlandırmalar” şeklinde ifade ediliyor. Bununla Orman Genel Müdürlüğü dışındaki kurumlar ve özel şahıslar tarafından yapılan ağaçlandırmalar kastediliyor. Ormanlarda, hazine arazilerinde ve özel mülkiyetteki alanlarda yapılan ağaçlandırmalar bu kavrama giriyor.

Türkiye’de özel ağaçlandırmanın çok güzel örnekleri var. Aslında bu konuyu teşvik etmek amacıyla FAO ile birlikte 1956 yılında İzmit’te kurulan “Kavak ve Hızlı Gelişen Orman Ağaçları Araştırma Enstitüsü” var.

Uygulamadaki örneklere bakacak olursa, mesela Trakya Bölgesindeki ceviz ağaçlandırmaları, Güneydoğu Anadolu bölgesindeki genel ağaçlandırmalar, antepfıstığı , badem (özellikle Urfa ve Adıyaman’da), başta Malatya olmak üzere kayısı ağaçlandırmaları, Kocaeli, Samsun gibi illerdeki kavak ağaçlandırmaları bunlara örnek olarak gösterilebilir.

Türkiye’deki palet sektörünün gelişmesinde kavak ağaçlandırmalarının önemli bir rolü olduğunu düşünüyorum. Bir badem ağaçlandırmasının fizibilite raporuna buradan ulaşmak mümkün. Diğer taraftan ceviz, antepfıstığı, badem ve kayısı ağaçlandırmalarının neredeyse fındık gibi güçlü bir sektör oluşturduğunu görmek mümkün.

Bu kapsamda sevgili meslektaşlarımızı, ormancılarımızı bir kez daha tebrik ediyorum.

Devletimiz özel ağaçlandırmalara büyük önem veriyor. Hem mevzuat hem de uygulamada ciddi destekler var.

Öncelikle Anayasa’ya bir bakmak gerekirse, Anayasanın 44, 46, 169 ve 170. maddelerinde ormanla ilgili konular var. Ama 169. maddesi münhasıran ormanlarla ilgili ve “ormanların korunması ve geliştirilmesi” başlığını taşıyor.

Madde 169Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.

Kanun açısından bakıldığında 6831 Sayılı Orman Kanununun 57-67 Maddeleri “ağaçlandırma-fidanlık ve imar işlerini” tanımlamaktadır.

Orman Kanununa ilaveten 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7. maddesi Büyükşehir Belediyelerini “ağaçlandırma yapmak” la mükellef tutmaktadır. Diğer taraftan 4122 Sayılı “MİLLİ AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ SEFERBERLİK KANUNU” da bulunmaktadır.

Ülkemizde Kanunların uygulama detayları yönetmelikler, tamimler ve tebliğler ile düzenlenmektedir.

Bu çerçevede 23 Ekim 2019 Tarih ve 30927 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “AĞAÇLANDIRMA YÖNETMELİĞİ” ve Orman Genel Müdürlüğünce hazırlanan 23.03.2020 tarihli ve 7310 Nolu “Özel Ağaçlandırma Tamimi” okunması gereken mevzuat olarak öne çıkmaktadır.

Ağaçlandırma Yönetmeliği ve Özel Ağaçlandırma Tamimi kapsamında yapılacak faaliyetlere dair hibe ve krediler 11 Ocak 2017 tarih ve 29945 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ HİZMETLERİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK” ile belirlenmiştir. Bu kapsamda onaylanan uygulama projesi esas alınarak orman köylülerince yapılacak faaliyetlerin %65’e kadarı, diğer kişilerce yapılacakların ise %25’e kadarı desteklenmektedir.

Özel fidanlık tesisi, işletilmesi ve kredilendirilmesine dair hususlar ise 31 Ekim 2020 Tarihli ve 31290 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ” Orman Bitkisi Tohumlukları Piyasasında Yetkilendirme, Denetleme ve Orman Bitki Pasaportu Yönetmeliği” ve 02 Şubat 2006 Tarihli ve 26068 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Orman Yetiştirme Materyallerinin Ticareti Yönetmeliği (1999/105/Ec) ile açıklanmıştır.

Bu iki Yönetmelik kapsamında ticari faaliyette bulunacak “fidan üreticilerinin, tohum üreticilerinin, tohum işleyicilerinin, tohum bayilerinin veya orman bitkisi tohumluk üreticilerinin” 5553 Sayılı Tohumculuk Kanununa uyması gerekmektedir.

Bu yönetmeliklere ilaveten en güncel olarak 30 Kasım 2021  tarih ve 31675 sayılı Resmi Gazete’de “ORMAN KANUNUNUN 18 İNCİ MADDESİNİN UYGULANMASI HAKKINDA YÖNETMELİK” yayımlanmıştır.

Orman Kanununun 18. Maddesi ” bozuk orman alanlarında orman bitkisi fidanlıkları kurulmasına, mantar ve tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliğine, orman alanlarından üretilen odun dışı ürünlerin mamul ya da yarı mamul olarak işlenmesi amacıyla tesis kurulmasına Orman Genel Müdürlüğünce bedeli alınarak yirmidokuz yıla kadar izin verilebilir. Bu süre sonunda her türlü bina ve tesis eksiksiz ve bedelsiz olarak Orman Genel Müdürlüğü tasarrufuna geçer ve söz konusu bina ve tesisler Orman Genel Müdürlüğü ihtiyaçları için kullanılabilir veya kiraya verilmek suretiyle değerlendirilebilir. Ancak saha tesliminden itibaren iki yıl içinde tesislerin işletmeye alınmaması hâlinde izin iptal edilir. … Yangın görmüş ormanlarla, gençleştirmeye ayrılmış veya ağaçlandırılan sahalarda birinci fıkradaki faaliyetlere hiçbir surette izin verilemez.” hükümlerini içermektedir.

Bu Yönetmeliğin devamında uygulama talimatları yayımlanmıştır.

Bu mevzuatta sık sık “ormancılık ve orman ürünleri büroları” ifadesi geçmekte olup, uygulama projelerinin bu bürolarca yapılması zarureti bulunmaktadır.

Bu kapsamda “5531 sayılı Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanun” ve bununla ilgili diğer mevzuatın da incelenmesi gerekmektedir. Burada özellikle “Ormancılık ve Orman Ürünleri Bürolarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Yönetmeliği” dikkati çekmektedir.

Orman Genel Müdürlüğünün 29 Mart 2022 tarihindeki duyurusu özel ağaçlandırma konusunu güncel ve kapsayıcı şekilde ele almaktadır.

Ormanlık alanlara ilaveten “hazine arazileri” de Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca tahsis edilmektedir. Bu kapsamda ” Hazine Taşınmazlarının Ağaçlandırma Amaçlı Kiraya Verilmesi İşlemleri El Rehberi” önemli bir belgedir. Bunun uygulamadaki örnekleri için Tire/İzmir Kaymakamlığının web sayfası incelenebilir. Milli Emlak Genel Müdürlüğünün ilgili sayfası güncel bilgiler içermektedir.

Bu mevzuat topyekün ele alındığında aşağıdaki hususlar öne çıkmaktadır.

1- Güncel gelişmeler, başta odun olmak üzere orman ürün ve hizmetlerine duyulan ihtiyaçlar ve sürecin geleceği dikkate alınarak özel ağaçlandırma mevzuatı yeniden ele alınmalı, basitleştirilmeli ve dünya ile uyumlu hale getirilmelidir. Özel ağaçlandırma ülkemizin ve dünyanın iklim ve biyolojik çeşitlilik prolitikaları ve AB Green Deal ile uyumlu olmalıdır.

2- Gerek Orman Genel Müdürlüğünce gerekse özel ağaçlandırmalar dünyada hızla yaygınlaşmakta olan “karbon kredisi” ile uyumlu hale getirilmeli, bunun hukuki ve teknik alt yapısı hazırlanmalı, hatta gecikmeden örnek projeler hayata geçirilmelidir.

3- Bu çalışmalar sertikalandırılmalı, Türkiye ya mevcut sertifika sistemlerine etkin şekilde girmeli veya ulusal sertifikasyon sistemi geliştirilmelidir.

Bazı önemli notlar:

*Hızlı gelişen türlerle, asgari 10 hektar sahada yapılacak özel ağaçlandırma müracaatları ilan edilmeksizin ilk müracaatçı adına hak sahipliği tutanağı tanzim edilir. Diğer iş ve işlemler bu maddede belirtildiği şekilde yürütülür.

Saha büyüklüğü
MADDE 11 – (1) Devlet ormanlarında ve sahipli arazilerde; özel ağaçlandırma ve özel imar-ihya çalışmalarında alt sınır 0,5 hektar, Hazine arazilerinde ise 2,0 hektardır. Ancak, Hazine arazilerinde imar planı içinde kalan ve ağaçlandırılacak alan olarak ayrılan sahalarda 2,0 hektar saha büyüklüğü aranmaz.
(2) Hazine ve sahipli arazilerde gerçek ve tüzel kişilere bir defada en fazla 300 hektar saha için özel ağaçlandırma ve özel imar-ihya izni verilebilir.
(3) Devlet ormanlarında, özel ağaçlandırma ve özel imar-ihya çalışmalarında saha izni üst sınırı gerçek kişiler için 50 hektardır. Devlet ormanlarından 50 hektar ve üstü saha izni verilmiş gerçek kişilere bu sahaları devretmiş olsalar dahi yeniden özel ağaçlandırma ve özel
imar-ihya gayesi ile saha izni verilmez.
(4) 23/08/2012 tarih ve 28390 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmelikten önce saha izni alan gerçek kişiler, üst sınır aranmaksızın tesis edilmiş özel ağaçlandırma ve özel imar ihya sahalarını diğer gerçek kişilere devir edebilirler.
(5) Devlet ormanlarında, özel ağaçlandırma ve özel imar-ihya çalışmalarında tüzel kişiler için saha izni üst sınırı olmayıp her bir müracaat alanı 300 hektardan fazla olamaz.
(6) Özel ağaçlandırma ve özel imar-ihya gayesi ile tahsis edilmiş veya kiralanmış olan sahalarda, sonradan meydana gelen idari veya hukuki nedenlerle yapılacak saha revizyonlarında alt sınır aranmaz.

4 Responses to Türkiye Özel Ağaçlandırma Mevzuatı ve Uygulamaları

Geleceğe GÖNDERiler

Geleceğin, kişilerin hayalleriyle ve yaptıklarıyla şekilleneceğinin farkındayız. Herhangi bir şeyi daha iyiye götüreceğine inandığınız bir düşünceniz mi var? Herhangi bir konuda yeni bir fikriniz mi var? “Buldum” dediğiniz bir şey mi icat ettiniz? Heyecanınızı yürekten paylaşıyoruz. “Geleceğe GÖNDERi”lerinizi bizimle paylaşın, destek olalım! Lütfen görüş ve önerilerinizi gonder.carfu@gmail.com eposta adresi ile bizimle paylaşın. Köşe Yazıları bölümünde yazı […]